Hai cercato la traduzione di tercüman gerektiyse; da Turco a Inglese

tercüman
tercüman

yeminli tercüman
sworn translator

bir tercüman vasıtasıyla konuştu.
she spoke through an interpreter.

bu konuşmadan sonra tercüman ayrıldı.
and then, my translator left.

tom bir simültane tercüman olmak istiyor.
tom would like to become a simultaneous interpreter.

ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım.
i acted as interpreter at the meeting.

tercüman da alıkoyuldu, fakat sonrasında salındı.
the translator was also taken, but later released.

ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.
i acted as a simultaneous interpreter.

gönlüne tercüman olacak dil ve dudaklar, vermedik mi?
and a tongue and two lips,

hasan çok geçmeden onlarında aralarında tercüman olarak iş buldu.
hasan soon got a job with them as an interpreter.

büyükanneyle bir süre konuştuktan sonra tercüman bayan da gözyaşlarına boğuldu.
and she spoke to the grandmother for a moment, and then she started getting tears in her eyes.

o onun en iyisi olduğunu duyduğu için onu bir tercüman olarak işe aldı.
she hired him as an interpreter because she had heard that he was the best.

kodak natasha'yı kore'deki olimpiyatlar için tercüman olarak işe aldı
kodak hired natasha to be a translator for them at the olympics in korea.

ve ona tercüman vasıtasıyla söylediğim şu "dur" meselesi de umurunda değildi.
and one of the other things that i said to her through the translator -- again, this thing about saying stop -- was to not pay attention to me.

daha fazlasını görmek ister misin? türkçe bilmiyorum, tercüman kullanıyorum, çok azgınım.
if some one interested can text me im soo horny for you

foley, suriye-türkiye sınırı arasındaki seyrine yardımcı olması için bir tercüman çalıştırıyordu.
foley had employed a translator to help him travel across the syrian-turkish border.

ekonomik kriz karşısında, sintagma'daki göstericiler alternatif bir vizyona tercüman olup temerrüt çağrısında bulunuyorlar.
in the face of economic crisis, protesters in syntagma articulate an alternative vision and urge default.

== hayatı ==erich priebke 1936'dan sonra bir tercüman olarak gestapo için çalıştı çünkü İtalyancası çok iyiydi.
then from 1936 he worked for the gestapo as an interpreter and because of his knowledge of italian he was based in rome from 1941.

bölgenin bu amaca ancak enerji altyapısını modernize edip bir ortak pazar oluşturma yönünde ortak bir enerji politikası belirlemesi halinde ulaşabileceğini belirten tadiç, bu sözlerle toplantıya katılan pek çok kişinin duygularına tercüman oldu.
the region will only succeed in fulfilling that goal if it builds a joint energy policy to modernise energy infrastructure and create a common market, he said, voicing the opinion of many in attendance.

lahey mahkemesi tarafından suçlananların ailelerine yardım eden ve onlara maddi yardım sunan bir sc askeri örgütünün başkanı olan pantelija curguz, sc'deki pek çok kimsenin duygularına tercüman oluyor.
pantelija curguz, president of a rs military organisation that helps families of those charged by the hague tribunal and offers them financial assistance, exemplifies the attitude of many in rs.