Hai cercato la traduzione di uyacagini soyledi da Turco a Inglese

polis onlara durdurmak soyledi
the policemen said to them, stop

cok uzun zaman once soyledi bu sozu.
and he said it such a long time ago.

dogru olmali bu. cunku bir iskocyali soyledi bunu.
this must be true because a scotsman said it.

zivkoviç sırbistan'in suçla mücadele kampanyasını sürdürecegini soyledi
zivkovic says serbia to continue anti-crime campaign

zivkoviç, ilk sonuçların açıklanmasının ardından,aldigi oy oraninin kotu olmadigini ancak kaybettiğini soyledi.
he conceded defeat shortly after the first results were announced, saying he was pleased with his performance.

ekonomi ve Özelleştirme bakanı aleksandar vlahoviç, katılımcı firmaların işbirliğine devam etmeye istekli olduğunu soyledi.
minister of economy and privatisation aleksandar vlahoviæ confirmed that the announced participants in the tenders are willing to continue co-operation.

adalet bakanı vladan batiç, önemli davaların ülkedeki mahkemelere verilmeyeceğini ve bu davaların lahey mahkemesinde devam edeceğini bildiklerini soyledi.
justice minister vladan batic has acknowledged that the country's courts will probably not be given high profile cases, which will continue to be prosecuted by the tribunal.

jachev, yolsuzluk ve organize suçla mücadele yönünde uluslararası topluluktan gelen baskının hükümete başka seçenek tanımayacak kadar guclu oldugunu soyledi.
according to jachev, pressure from the international community to fight corruption and organised crime is likely to be so persistent that the government will have no other choice.

feller, menon'un bir suça müdahale ederken degil, umudun sembolü bir polis memuru olduğu için öldürüldügunu soyledi.
"major menon did not die due to his interrupting a crime. he died because he was a police officer -- a symbol of hope.

bulgar bakan bazı abd'li firmaların boru hattına büyük ilgi gösterdiklerini ve yakında bu firmaların sorularını yanıtlamak üzere onlarla bir araya geleceğini de soyledi.
the bulgarian minister suggested that some us companies were showing substantial interest in the pipeline and said he would meet with them soon to answer their questions about the project.

demokratik bütünleşme birliği, abd'yle ilişkilerin önemli olduğunu belirtirken, ab'nin bu kararı anlayışla karşılamasını umduğunu soyledi.
the democratic union of integration said relations with the united states were important, and expressed hope that the eu would understand the decision.

@449981: cnnturk 30 bin kişi oldugunu soyledi şimdi.yayını taksimden yapıyorlardı galiba,grubun en arkası gözüküyordu roportaj yaptıkları yerden.
some documentary evidence supported the claim that the police was informed of the plan as early as eleven months before the assassination. key defendants were remarkably smug during the hearings, occasionally signalling, though never disclosing their deeper connections.

bunu, "uzlaşma açısından önemli" olarak nitelendiren del ponte, 1991 vukovar katliamı ile ilgili sekiz koli belge getirdigini daha da getirecegini soyledi.
she described the move as "important for reconciliation". del ponte brought eight boxes of documents on the 1991 vukovar massacre and promised to send more.

anadolu ajansi'na gore türkiye bilimsel ve teknik araştırma enstitüsü marmara araştırma merkezi başkanı naci görür, bilim adamlarının ve devlet yetkililerinin depremi beklemek yerine depreme karşı alınması gereken önlemler üzerinde tartışması gerektiğini soyledi.
professor naci gorur, chairman of the turkish scientific and technical research institution marmara research centre, was quoted by the anadolu news agency as saying that scientists and state officials should discuss measures to be taken against earthquakes rather than waiting for one.

cumhurbaşkanı stipe mesiç,zirvenin kapanis konusmasinda, hırvatistan'ın ab üyesi olabilmek için gerekli siyasi, ekonomik ve sosyal ön şartları yerine getirmek için yeterli enerjiye ve istekliliğe sahip olduğunu soyledi.
at the summit's conclusion, president stipe mesic said that croatia has enough energy and willingness to comply with the political, economic and social preconditions required to become an eu member.

"standartlar statüden önce gelir" kavramına bagliliklarini tekrar belirten konuşmacılar, kosova'nın statüsü sorununun belgrad ile priştine arasındaki diyalog da dahil, üzerinde anlaşmaya varılmış standartlar karşılanmadan tartışılamayacağını soyledi.
reiterating their adherence to the concept of "standards before status", speakers said the issue of kosovo's status could not be discussed before agreed-on benchmarks, including dialogue between belgrade and pristina, were met.