Hai cercato la traduzione di şaşırtıp da Turco a Italiano

onların malları, evlatları, seni şaşırtıp imrendirmesin.
i loro beni e i loro figli non ti stupiscano.

İşte allah, kafirleri böyle şaşırtıp-saptırır.
così allah svia i miscredenti.

artık onların malları ve evlatları, seni şaşırtıp imrendirmesin.
non ti stupiscano i loro beni e i loro figli.

"rabbim, gerçekten onlar insanlardan birçoğunu şaşırtıp-saptırdı.
o mio signore, in verità essi già hanno traviato molti uomini.

o, bununla çoklarını şaşırtıp azdırır, çoklarını da doğru yola getirir.
[con esso] ne allontana molti, e molti ne guida.

allah, kimi dilerse onu şaşırtıp-saptırır, kimi dilerse de onu dosdoğru yol üzerinde kılar.
allah svia chi vuole e pone chi vuole sulla retta via.

"böylece onlar, çoğu kimseyi şaşırtıp-saptırdılar. sen de o zalimlere sapıklıktan başkasını arttırma."
essi ne hanno traviati molti; [signore,] non accrescere gli ingiusti altro che nella perdizione”.

böylece allah, dilediğini şaşırtıp saptırır, dilediğini hidayete erdirir. o, üstün ve güçlü olandır, hüküm ve hikmet sahibidir.
allah svia chi vuole e guida chi vuole, ed egli è l'eccelso, il sapiente.

allah, iman edenleri, dünya hayatında ve ahirette sapasağlam sözle sebat içinde kılar. zalimleri de şaşırtıp-saptırır; allah dilediğini yapar.
allah rafforza coloro che credono con la parola ferma, in questa vita come nell'altra e, allo stesso tempo, svia gli ingiusti. allah fa ciò che vuole.

baksana kendi heva ve hevesini ilah edinen, ilmi olduğu halde allah'ın kendisini şaşırtıp, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözlerine de perde çektiği kimsenin haline!
non ha visto quello che assume a divinità le sue passioni? allah scientemente lo allontana, suggella il suo udito e il suo cuore e stende un velo sui suoi occhi.

dedi ki: "biz senden sonra kavmini deneme (fitne)den geçirdik, samiri onları şaşırtıp-saptırdı."
disse: “in tua assenza abbiamo tentato la tua gente e il sâmirî li ha traviati”.

"Çünkü sen onları bırakacak olursan, senin kullarını şaşırtıp-saptırırlar ve onlar, kötülükten sınırı aşan (facir'den) kafirden başkasını doğurmazlar."
se li risparmierai, travieranno i tuoi servi e non genereranno altro che perversi ingrati.