Hai cercato la traduzione di yıkılışının da Turco a Romeno

berlin duvarının yıkılışının 20. yıldönümü nedeniyle belgrad'da duvarın mukavvadan bir kopyası inşa edildi.
replica din carton a zidului berlinului, montată la belgrad, marchează cea de-a 20-a aniversare a căderii acestuia.

alman sanatçı frank botler, berlin duvarının yıkılışının 20. yıldönümü münasebetiyle belgrad'da duvarın mukavvadan bir kopyasını inşa etti.
artistul german frank botler a ridicat în centrul belgradului o replică din carton a zidului berlinului, pentru a marca cea de-a 20-a aniversare a căderii acestuia.

batıdaki ülkeler stratejik bir mal ile ilgili ticaret hadlerinde görülen amansız değişikliklerle, komünizm sonrası ülkeler ise sovyet ticaret bloğunun yıkılışının ardından kurumsal reformlarla ve kaynakların yeniden paylaştırılmasıyla başa çıkmak zorunda kaldı.
În timp ce vestul a fost nevoit să facă faţă unei schimbări brutale a termenilor de schimb al unei materii prime strategice, economiile postcomuniste au fost nevoite să facă faţă unor reforme instituţionale ample şi realocării resurselor după căderea pieţei sovietice.

komünizmin yıkılışının üzerinden on yıldan fazla bir süre geçmiş olmasına rağmen, eski güdümlü ekonomi sisteminde görülen yolsuzluklar pek çok alanda hâlâ varlık gösteriyor; liderlerin iyi niyeti ise bir türlü gerçek değişimi getirecek iradeye dönüşemiyor.
la mai mult de un deceniu de la răsturnarea regimului comunist, corupţia care era prezentă în economia pe stil vechi persistă în multe domenii şi bunele intenţii ale liderilor nu se transformă întotdeauna în schimbări reale.

belgrad’da 5 ekim günü hava, içinde biraz melankoli de barındıran bir olaya uygun bir arkaplan oluşturacak şekilde gri ve yağmurluydu. söz konusu olay, slobodan miloseviç rejiminin yıkılışının 10. yıldönümüydü.
cinci octombrie a fost o zi mohorâtă şi ploioasă în belgrad, dând tonul evenimentului melancolic: aniversarea a 10 ani de la căderea regimului slobodan milosevic.

"oli mavra” (simsiyah) saraybosna ile ilgiliydi, “sold out” (kapalı gişe) drahminin kaldırılarak avroya geçilmesini anlatıyordu, “klassiki syntagi” (klasik tarif) sosyalist partinin çöküşü ve sağ yeni demokrasi partisinin geri dönüşünün öyküsüydü; “bibero” (emzik) sosyalist modelin yıkılışını ve 1950’lerin sağ karamanlis mentalitesinin geri dönüşünü ortaya koydu – bunlar ele aldığımız konuların yalnızca birkaçı idi.
„oli mavra” (negru integral) era legat de sarajevo, „sold out” discută despre abolirea drahmei şi introducerea euro, „klassiki syntagi” (reţeta clasică) se referea la căderea partidului socialist şi la revenirea partidului de dreapta noua democraţie; „bibero” (pacificatorul) prezenta căderea, eşecul modelului socialist şi revenirea mentalităţii de dreapta karamanlis a anilor ’50 – acestea sunt doar câteva dintre temele şi subiectele pe care le-am abordat.