Imparare a tradurre dagli esempi di traduzione forniti da contributi umani.
Da traduttori professionisti, imprese, pagine web e archivi di traduzione disponibili gratuitamente al pubblico.
potifar sahip olduğu her şeyin sorumluluğunu yusufa verdi; yediği yemek dışında hiçbir şeyle ilgilenmedi. yusuf güzel yapılı, yakışıklıydı.
И оставил он все, что имел, в руках Иосифа и не знал при нем ничего, кроме хлеба, который он ел. Иосиф же был красив станом и красив лицем.
Ultimo aggiornamento 2012-05-05
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
babası davut hiçbir zaman, ‹‹neden şöyle ya da böyle davranıyorsun?›› diye ona karşı çıkmamıştı. avşalomdan sonra dünyaya gelen adoniya çok yakışıklıydı.
Отец же никогда не стеснял его вопросом: для чего ты это делаешь? Он жебыл очень красив и родился ему после Авессалома.
Ultimo aggiornamento 2012-05-05
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
ağırlaştığında ikisi birden rablerine şöyle dua ettiler: "bize iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden olacağız."
А когда она отяжелела от бремени, они обратились к Аллаху, своему Господу: "Если Ты пожалуешь нам благочестивого [сына], то лишь к Тебе [устремится] наша благодарность".
Ultimo aggiornamento 2014-07-03
Frequenza di utilizzo: 1
Qualità:
Attenzione: contiene formattazione HTML nascosta