Hai cercato la traduzione di l3a trenle bir yolculuk da Turco a Tedesco

l3a trenle bir yolculuk
l3a eine reise mit dem zug

eğer o, yakın bir dünya menfaati yahut orta bir yolculuk olsa idi, elbette seni izleyeceklerdi.
ginge es um nahe güter oder eine mäßige reise, würden sie dir folgen.

uzun bir yolculuğa çıktı.
denn der mann ist nicht daheim; er ist einen fernen weg gezogen.

yakın bir menfaat ve orta uzunlukta bir yolculuk olsaydı seni izleyeceklerdi; ancak zorluk onlara fazla geldi.
ginge es um nahe güter oder eine mäßige reise, würden sie dir folgen. aber die entfernung ist ihnen zu weit.

eğer yakın bir dünya malı ve kolay bir yolculuk olsaydı (o münafıklar) mutlaka sana uyup peşinden gelirlerdi.
ginge es um nahe güter oder eine mäßige reise, würden sie dir folgen.

yakın bir dünya menfaati ve orta bir yolculuk olsaydı (savaşa katılmayan o münafıklar), elbette sana tabi olurlardı.
ginge es um nahe güter oder eine mäßige reise, würden sie dir folgen.

eğer o, yakın bir dünya menfaati yahut orta bir yolculuk olsa idi, elbette seni izleyeceklerdi. ama o zorluklarla dolu yolculuk kendilerine uzak geldi.
hätte es sich um einen nahen gewinn und um eine kurze reise gehandelt, wären sie dir gewiß gefolgt, doch die schwere reise schien ihnen zu lang.

tanrımızın önünde alçakgönüllü davranmak, ondan kendimiz, çocuklarımız, mallarımız için güvenli bir yolculuk dilemek üzere orada, ahava kanalı yanında oruç ilan ettim.
und ich ließ daselbst am wasser bei ahava ein fasten ausrufen, daß wir uns demütigten vor unserm gott, zu suchen von ihm einen richtigen weg für uns und unsre kinder und alle unsre habe.

eğer bir yolculuktaysanız, katip de bulamadınızsa alınan rehin de kafi.
und wenn ihr auf einer reise seid und keinen schreiber findet, dann soll ein pfand in empfang genommen werden.

yakın bir dünya menfaati ve orta bir yolculuk olsaydı (savaşa katılmayan o münafıklar), elbette sana tabi olurlardı. fakat güç aşılacak mesafe, kendilerine uzak geldi.
hätte es sich um einen nahen gewinn und um eine kurze reise gehandelt, wären sie dir gewiß gefolgt, doch die schwere reise schien ihnen zu lang.

eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde bulunursanız, yahut sizden biriniz ayak yolundan gelirse, yahut kadınlara dokunup da (bu durumlarda) su bulamamışsanız o zaman temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinize ve ellerinize sürün.
und wenn ihr krank oder auf reisen seid oder der eine von euch von der notdurft kommt oder ihr die frauen (intim) berührt habt und kein wasser finden könnt, dann sucht reine erdoberfläche und streicht euch über eure gesichter und hände (bis zu den ellbogen).

müzeleriyle meşhur olan rotterdam şehrinin en çok ziyaret edilen rotalarından biri olan boijmas van beuningen müzesi, orta çağ döneminden modern döneme kadar 140.000’den fazla sanat eserini barındırır. İlk olarak 1849 yılında museum boymans ismiyle açılan bu müze, 1958 yılında daniel george van beuningen’in eserlerinin de eklenmesiyle günümüzdeki adı almıştır. tarih ve sanatın harmanlandığı bir yolculuğa koyulmak isterseniz, gezi rotanıza bu müzeyi mutlaka eklemelisiniz.
boijmas van beuningen museum