Hai cercato la traduzione di bağırıyorlardı da Turco a Xhosa

kötü ruhlar onu görünce ayaklarına kapanıyor, ‹‹sen tanrının oğlusun!›› diye bağırıyorlardı.
nabo oomoya abangcolileyo babesithi, xa sukuba bembona, bawe phantsi kuye, bakhale, besithi, unguye wena unyana kathixo.

yüksek sesle bağırıyorlardı: ‹‹kurtarış, tahtta oturan tanrımıza ve kuzuya özgüdür!››
bedanduluka ngezwi elikhulu, besithi: usindiso kuye uthixo wethu, lowo uhleli phezu kwetrone, nakuyo imvana!

Önden gidenler ve arkadan gelenler şöyle bağırıyorlardı: ‹‹hozana! rabbin adıyla gelene övgüler olsun!
baye abo babehamba ngaphambili, nabo babelandela, bedanduluka, besithi, hosana; makabongwe lo uzayo egameni lenkosi.

hurma dalları alarak onu karşılamaya çıktılar. ‹‹hozana! rabbin adıyla gelene, İsrailin kralına övgüler olsun!›› diye bağırıyorlardı.
yathabatha amasebe esundu, yaphuma, yaya kumhlangabeza; yadanduluka isithi, hosana! makabongwe lowo uzayo egameni lenkosi, ukumkani kasirayeli!

Önden giden ve arkadan gelen kalabalıklar şöyle bağırıyorlardı: ‹‹davut oğluna hozana! rabbin adıyla gelene övgüler olsun, en yücelerde hozana!››
zaye ke izihlwele, ebezihamba ngaphambili nebezilandela, zidanduluka, zisithi, hosana kuye unyana kadavide! makabongwe lo uzayo egameni lenkosi! hosana enyangweni!

böylece haman giysiyi ve atı aldı, mordekayı giydirip atın üstünde kent meydanında gezdirmeye başladı. Önden giderek, ‹‹kralın onurlandırmak istediği kişiye böyle davranılır›› diye bağırıyordu.
uhaman wasithabatha isambatho eso nehashe elo, wamambathisa umordekayi, wamkhwelisa, wamcandisa ezitratweni zomzi, wadanduluka phambi kwakhe ngokuthi, kwenjiwa nje kwindoda athanda ukuyibeka embekweni ukumkani.