検索ワード: zabava (クロアチア語 - トルコ語)

zabava
eğlence

zabava i igre
eğlence ve oyunlar

zabava je uvijek bila važan element ramazanske tradicije u turskoj, kažu organizatori.
setimes’a konuşan organizatör erdoğan’a göre, eğlence, her zaman için türkiye’deki ramazan geleneğinin önemli bir parçası olageldi.

reality show ne želim ni spominjati, to su uvijek isti gosti i jeftina zabava.
reality show programlarından ise hiç bahsetmiyorum; hep aynı konukları ve aynı ucuz eğlence anlayışını sunuyorlar.

međutim, pola desetljeća kasnije nema vatrometa ni uličnih zabava kojima bi se obilježavala peta godišnjica jednog od najvažnijih trenutaka suvremene povijesti te zemlje.
fakat ülkenin modern tarihinin dönüm noktalarından biri sayılabilecek bu olayın beşinci yıldönümünde artık ne havai fişekler ne de kalabalık sokak partileri vardı.

međutim, neki sektori ostvaruju veće prihode tijekom praznika, a među njima su turizam, zabava, transport i maloprodaja u turističkim područjima.
ancak turizm, eğlence, taşımacılık ve tatil yörelerindeki perakende gibi bazı sektörler, tatillerde daha yüksek gelir elde ediyorlar.

"očekivali smo drugačiji repertoar, prava zabava i hitovi počeli su tek pred sam kraj koncerta", rekli su milan i svetlana za setimes.
milan ve svetlana setimes'a, "farklı bir repertuar bekledik, gerçek eğlence ve hit şarkılar konserin en sonuna yakın geldi." dedi.

zabava se prosirila i na druge dijelove svijeta, jer su i grci na cipru, u njemačkoj, kanadi, australiji, engleskoj i sjedinjenim drzavama proslavljali najveću sportsku pobjedu svoje nacije.
kutlamalar kıbrıs, almanya, kanada, avustralya, İngiltere ve abd'deki yunan toplumlarının uluslarının tarihindeki en büyük sportif başarısını kutlamalarıyla tüm dünyaya yayıldı.

mustafić: festival se tijekom svoje duge povijesti bavio nizom tema, no poruka samog festivala je u osnovi oduvijek ista - upravo je umjetnost, prava umjetnost, a ne puka zabava koja se često izdaje za umjetnost, ono što nas čini ljudima.
mustafiç: festival, uzun geçmişi boyunca çeşitli konuları ele aldı, ancak temel olarak mesajı hep aynı oldu: sanat, ama gerçek sanat -- yani içeriğinde sadece eğlence olduğu halde sanat diye pazarlanmaya çalışılan şey değil. bizi insan yapan sanattır.