検索ワード: saradnicima (セルビア語 - トルコ語)

u većini slučajeva radi se o operativcima nižeg ranga, simpatizerima i saradnicima.
sanıkların çoğunun alt düzey eylemciler, sempatizanlar ve yardımcılar olduğu bildirildi.

oni ne priznaju granice i slobodno prelaze tamo-ovamo i kontaktiraju sa svojim saradnicima u oba entiteta.
onlar sınır tanımıyor, serbestçe girip çıkabiliyor ve her iki taraftaki yandaşlarına karışabiliyorlar.

tadić se pridružio članovima Đinđićeve porodice, prijateljima i političkim saradnicima koji su polagali cveće na njegov grob i palili sveće.
tadiç ve beraberindeki cinciç'in aileri, dostları ve siyaset yandaşları mezara çiçek bırakarak mum yaktılar.

"ono što je učinila, zajedno sa svojim saradnicima u njenoj organizaciji, bilo je postavljanje temelja novog sistema vrednosti u srbiji.
hukuk fakültesi profesörü stevan laliç anma töreninde yaptığı konuşmada, "Örgütündeki yardımcılarıyla birlikte yaptığı şey, sırbistan'da yeri bir değer sisteminin temellerini atmaktı.

pedesetogodisnja nevenka tu đ man tereti se da je iskoristila pozicije svoje porodice da bi sebi i svojim poslovnim saradnicima obezbedila profitabilne poslove.
50 yaşındaki nevenka tudjman, ailesinin gücünü iş arkadaşları için k�rlı iş olanakları sağlamak amacıyla kullanmakla suçlanıyor.

koštunica i predsednik koordinacionog centra vlade srbije za kosovo, nebojša Čović, izjavili su da su spremni da se sastanu sa kosumijem i njegovim saradnicima kako bi razgovarali o svim problemima sa kojima se pokrajina suočava.
kostunica ile sırp hükümetinin kosova koordinatörü nebojsa coviç, eyaletin karşı karşıya bulunduğu bütün sorunların ele alınacağı görüşmeler için kosumi ve yardımcılarıyla bir araya gelmeye hazır olduklarını belirttiler.

"savetujemo predsedniku tadiću i njegovim saradnicima da ne igraju igre sa srbijom i ne potpisuju ništa, jer će imati veliki problem", rekao je on.
iliç, "cumhurbaşkanı tadiç ve yardımcılarına sırbistan ile oyun oynamamaları ve hiçbir şey imzalamamalarını tavsiye ediyoruz, zira başlarına büyük iş açılabilir." dedi.

konstantinos je prvi ispalio upozoravajući hitac. „nova vlada je takav darmar, tako neodgovarajuća i slaba i sa toliko različitih interesa među saradnicima da se stvarno plašim da ne moramo da učinimo ništa spektakularno da je raspustimo. …izludećemo i ovu vladu!“
İlk atışı yapan konstantinos oldu. "yeni hükümet o kadar ayaktakımı, o kadar uygunsuz ve zayıf ve üyeleri arasında o kadar farklı çıkarlara sahip ki, onu dağıtmak için özel bir şey yapmamız gerekmememiz beni gerçekten korkutuyor ... bu hükümeti de delirteceğiz!"