検索ワード: zastrašivanja (セルビア語 - トルコ語)

na ponovnom suđenju haradinaju postavljeno pitanje zastrašivanja svedoka
haradinay'ın yeniden yargılandığı davada, tanık sindirme soruları gündeme getirildi

kritičari su talas hapšenja ocenili kao pokušaj zastrašivanja opozicije.
eleştirenler, tutuklama dalgasını muhalefeti sindirme amaçlı bir çaba olarak nitelendiriyorlar.

međutim, "slučajevi tenzija i zastrašivanja i dalje su očigledni...
ancak "gerginlik ve sindirme olayları yaşanmaya devam etti.

mksj osudio bivšeg ministra u vladi kosova za pokušaj zastrašivanja svedoka
icty eski kosova kabine bakanını tanık sindirmekten suçlu buldu

predmet protiv haradinaja bio je obeležen zabrinutostima u pogledu zastrašivanja svedoka.
haradinay'ın davasına sanık sindirme damgasını vurmuş durumda.

"slučajevi zastrašivanja svedoka beleže se redovno", rekao je guldiman.
guldiman "tanık sindirme olayları düzenli olarak kayıtlara geçmektedir." dedi.

nepoznati napadači zasuli su selo mecima u, kako je saopšteno, «pokušaju zastrašivanja».
silahlı kişilerin köyü kurşun yağmuruna tuttuğu olayı sözcü, "sindirme hareketi" olarak nitelendirdi.

aktivisti za ljudska prava oštro su kritikovali kontroverzni postupak zbog pristrasnosti, pogrešnog tumačenja dokaza i zastrašivanja svedoka.
İnsan hakları savunucuları, duruşmaları tartışmalar, önyargılar, delillerin yanlış kullanımı ve tanıkların taciz edilmesiyle gölgelendiğini söyleyerek sertçe eleştirdiler.

oni se suočavaju sa optužbama za pokušaj zastrašivanja svedoka koji je trebalo da svedoče na nedavno održanom suđenju bivšem premijeru ramušu haradinaju.
sanıklar, başbakan ramuş haradinay'ın yakın tarihte görülen davasında ifade vermesi gereken tanıkları sindirmekten yargılanıyorlar.

u svom poslednjem izveštaju, amnesti internešenel je izrazio zabrinutost oko nasilja i zastrašivanja među decom i omladinom u javnim institucijama.
uluslararası af Örgütü son raporunda, kamu kurumlarında çocuklar ve ergenler arası şiddet ve kabadayılık olaylarından duyduğu endişeyi dile getirdi.

na početku ponovnog suđenja glavni svedok pokušao je da izbegne odgovore na pitanja, što je ponovo izazvalo zabrinutosti u pogledu skrivanja i zastrašivanja svedoka.
yeni dava başladığında baş tanığın soruları yanıtlamaktan kaçınmaya çalışması, yine tanık bulandırma ve sindirmeyle ilgili kaygılara yol açtı.

inače, vlasti u beogradu predale su tribunalu osobu optuženu za nepoštovanje suda, zbog navodnog zastrašivanja svedoka tokom suđenja bosanskom srbinu milanu lukiću.
ayrı bir gelişmede, belgrad makamları bosnalı sırp milan lukiç'in davası sırasında tanık sindirme iddiasıyla mahkemeye hakaretle suçlanan bir kişiyi mahkemeye teslim ettiler.

kosovski parlament mogao bi da naloži istragu tvrdnji da je kosovska obaveštajna služba služila kao sredstvo političkog zastrašivanja. [rojters]
kosova parlamentosu, kosova İstihbarat servisinin bir siyasi gözdağı aracı olarak kullanıldığı yönündeki iddialar hakkında soruşturma başlatabilir. [reuters]

"i u bugarskoj i hrvatskoj ubistva novinara bila su retka, dok je opšti stepen zastrašivanja i nasilja u sve tri zemlje porastao."
“bulgaristan ve hırvatistan’da az sayıda olmakla birlikte bazı medya çalışanları cinayete kurban gitti. tehdit ve şiddet seviyesinin ise genel olarak üç ülkede de arttığı gözlemlendi.”

u još jednom slučaju zastrašivanja, kako navode protestanti, islamska zajednica u Đakovici odlučila je da na internet strani postavi listu protestantskih misionara i lidera, zajedno sa njihovim adresama.
protestanların deyimiyle başka bir sindirme örneğinde, gjakova'daki İslam cemaati bir İnternet sitesinde protestan misyonerleri ve liderlerinin adlarını adresleriyle birlikte yayınlamaya karar verdi.

mksj je osudio bivšeg kosovskog ministra kulture astrita haračiju (levo) i njegovog savetnika bajruša morinu za pokušaj zastrašivanja svedoka. [geti imidžis]
icty eski kosova kültür bakanı astrit harakiya (solda) ve danışmanı bayruş morina'yı tanık sindirmeye teşebbüsten suçlu buldu. [getty images]

"zaštita svedoka od pretnji i zastrašivanja bila je i ostaje jedan od najvećih izazova za pravosudne vlasti na kosovu", izjavio je šef misije oebs-a tim guldiman.
agİt heyet başkanı tim guldiman, "tanıkların tehdit ve sindirmelerden korunması, kosova'daki adalet yetkililerinin karşısında duran en büyük güçlüklerden biridir." diyerek şöyle devam ediyor.

"optužbe se odnose na navodni nehumani tretman; pretrpljene povrede telesnog integriteta ili zdravlja, primenu mera zastrašivanja i terora, ilegalno hapšenje i zarobljavanje", navodi euleks.
eulex, "suçlamalar insanlık dışı muamele, acı çektirme veya vücut bütünlüğü veya sağlığın çiğnenmesi, sindirme ve terör tedbirleri uygulamak ve yasadışı tutuklama ve alıkoyma ile ilgilidir." dedi.