プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
riski göze alarak devam et
weiter auf eigenes risiko
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 2
品質:
rablerinin kendilerine verdiğini alarak.
sie nehmen das, was ihr herr ihnen zuteil werden ließ.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
hepsi bundan cesaret alarak yemek yedi.
da wurden sie alle gutes muts und nahmen auch speise.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
seçilen öğeyi baz alarak benzer görüntüleri bul
Ãhnliche bilder suchen. dabei wird das aktuell ausgewählte bild als referenz benutzt.
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
Öyleyse evlatlara babalarını esas alarak isim verin!
nennt sie (eure adoptivsöhne) nach ihren vätern.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
seçili olan hücreyi temel alarak yeni bir biçim oluştur
einen neuer stil basierend auf der aktuell ausgewählten zelle erstellen
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
İzleyici adreslerini temel alarak otomatik gruplar oluşturan bir betikname
skript zum automatischen gruppieren anhand der tracker-adressenname
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
canon cihazın ele oturuşu konusunu tekrar ele alarak iyi yapmış.
allerdings war es klug von canon, dass sie sich die handlage der kamera noch einmal angeschaut haben.
最終更新: 2011-07-16
使用頻度: 1
品質:
faizi kat kat alarak yemeyin. allah'tan sakının ki başarıya erişesiniz.
nehmt kein riba in vervielfacht verdoppelter höhe ein, und handelt taqwa gemäß allah gegenüber, damit ihr erfolgreich seid.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
birkaç ab üyesi ülkede, uyuşturucu alarak araç kullanmayı önlemeyi hedefleyen kampanyalar düzenlenmiştir.
in mehreren eu-mitgliedstaaten wurden kampagnen zur prävention von drogen im straßenverkehr durchgeführt.
最終更新: 2014-02-06
使用頻度: 1
品質:
rablerinin kendilerine verdiğini alarak. kuşkusuz onlar, bundan önce dünyada güzel davrananlardı.
(und das) empfangen, was ihr herr ihnen gegeben hat, weil sie vordem gutes zu tun pflegten.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
kamera, fotoğrafseverin yetenekleri geliştikçe daha da kullanışlı bir hal alarak geniş sayıda seçenekler sunuyor.
außerdem kann man sich als benutzer mit dieser kamera weiterentwickeln, die samsung gx-1s bietet sehr viele möglichkeiten, die gelegen kommen, wenn man mehr von fotografie versteht.
最終更新: 2011-05-21
使用頻度: 1
品質:
sonra efrayimi sağına alarak İsrailin sol eline, manaşşeyi soluna alarak İsrailin sağ eline yaklaştırdı.
da nahm sie joseph beide, ephraim in seine rechte hand gegen israels linke hand und manasse in seine linke hand gegen israels rechte hand, und brachte sie zu ihm.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
ey peygamber! eşlerinizi boşayacağınız vakit onların iddetlerini dikkate alarak boşayın ve iddeti dikkatle sayın.
o prophet, wenn ihr die frauen entlaßt, dann entlaßt sie unter beachtung ihrer wartezeit, und berechnet die wartezeit (sorgfältig).
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
bununla beraber kimin ömrünü uzatıyorsak, yaratılışta onu (güç ve kuvvetini alarak) tersine çeviriyoruz.
und den, dem wir ein langes leben geben, setzen wir körperlichem verfall aus.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
arkadaşlarını çağırdılar, o da (bundan cür'et alarak) kılıcını kaptı ve deveyi kesti.
da riefen sie ihren gefährten her. er griff zu und schnitt dann (der kamelstute) die sehnen durch.
最終更新: 2014-07-03
使用頻度: 1
品質:
komisyon, unilever’in pazardaki hakim konumunudikkate alarak derin dondurucunun bu özel kullanımı talebini, bir kötüye kullanmaolarak değerlendirmiştir.
angesichts der beherrschenden marktstellung von unilever wurde diese ausschließlichkeitsbedingung von der kommission als ein mißbrauch eingestuft.
最終更新: 2014-02-06
使用頻度: 1
品質:
İspanyolca küçültme eki olan -ita ekini alarak kelime, bolivya yerlilerine tatlı bir hitap şekli olan, cholita şeklini alıyor.
das wort wurde ursprünglich als abfällige bezeichnung für indigene frauen verwendet, die in die stadt zogen und dort die lebensweise der städtischen mestizen übernahmen.
最終更新: 2016-02-24
使用頻度: 1
品質:
davut bunu duyunca, bütün İsrail ordusunu topladı. Şeria irmağını geçerek helama vardılar. aramlılar davuta karşı düzen alarak onunla savaştılar.
da das david ward angesagt, sammelte er zuhauf das ganze israel und zog über den jordan und kam gen helam. und die syrer stellten sich wider david, mit ihm zu streiten.
最終更新: 2012-05-04
使用頻度: 1
品質:
europol'ün görevi, özellikle suç örgütlerini hedef alarak, avrupa birliğinin suç örgütlerine karşı yasaların uygulanmasına yönelik çabalarına önemli bir katkıda bulunmaktır.
die aufgabe von europol ¡st es, einen bedeutenden beitrag zu den strafverfolgungsmaßnahmen der europäischen union gegen die organisierte kriminalität zu leisten, wobei der schwerpunkt auf den kriminellen vereinigungen liegt.
最終更新: 2014-02-06
使用頻度: 1
品質: