検索ワード: anlaştıklarını (トルコ語 - ルーマニア語)

wald ile görüşmesi sonrasında konuşan stankoviç, generalle dört adet ikili askeri anlaşma imzalanması konusunda anlaştıklarını söyledi.
potrivit declaraţiei făcute de stankovic după discuţiile cu wald, cei doi au convenit asupra pregătirilor pentru semnarea a patru acorduri militare bilaterale.

erdoğan, liderlerin "kapsamlı, adil ve sürdürülebilir bir çözüm" gereği üzerinde anlaştıklarını söyledi.
potrivit lui erdogan, cei doi lideri au convenit asupra nevoii unei "soluţii comprehensive, corecte şi viabile".

lider, belgradlı yetkililerin ülkenin mahkemeye karşı yükümlülüklerini yerine getirmesine yönelik adımları ocak ayı sonu ve Şubat ayı başlarında atması gerektiği konusunda anlaştıklarını kaydetti.
liderii de la belgrad, a declarat el, sunt de acord că trebuie să ia măsuri până la sfârşitul lunii ianuarie sau începutul lunii februarie pentru îndeplinirea obligaţiilor pe care ţara le are faţă de tribunal.

bildt ve steinberg butmir görüşmelerinin ikinci turu sonrasında yayınladıkları bildiride, bosnalı siyasilerin ülkenin hedefinin ab ve nato'ya katılmak olduğu konusunda anlaştıklarını belirttiler.
bildt şi steinberg au afirmat într-o declaraţie emisă după a doua rundă de discuţii de la butmir că politicienii bosniaci au fost de acord că obiectivul ţării lor este să adere la ue şi nato.

rohan, heyetlerin kosova belediyelerinin, belediyelerle merkezi makamlar arasında yeni bir yönetim kademesi oluşmasına yol açmadığı sürece yetki alanları dahilinde belediyeler arasında işlevsel işbirliği anlaşmaları yapma hakları bulunduğu konusunda anlaştıklarını da kaydetti.
delegaţiile au convenit de asemenea că municipalităţile din kosovo au dreptul de a încheia acorduri intermunicipale de cooperare funcţională în domeniile lor de competenţă, atâta timp cât acestea nu au ca rezultat formarea unui nivel suplimentar de administrare între municipalităţi şi autorităţile centrale, a declarat rohan.

görüşmede sanader, inzko ile bh'nin üç tarafının eşit haklara sahip olduğu birleşik bir ülke olarak kalması ve avrupa-atlantik kurumlarına katılması gerektiği konusunda anlaştıklarını söyledi.
potrivit lui sanader, cei doi au convenit că bih trebuie să rămână o ţară unită, în care cele trei entităţi să se bucure de drepturi egale, şi că bih trebuie să adere la instituţiile euro-atlantice.

draskoviç, sırbistan ve karadağ'ın mümkün olan en kısa sürede karşılıklı olarak büyükelçiler görevlendireceğini söyleyerek, kendisi ve vlahoviç'in karşılıklılık ilkesine saygı duyulması konusunda anlaştıklarını belirtti.
draskovic a afirmat că serbia şi muntenegru vor face schimb de ambasadori cât mai curând posibil, adăugând că el şi vlahovic au convenit ca principiul reciprocităţii să fie respectat.

arnavutluk maliye bakanı rıdvan bode 13 eylül Çarşamba günü düzenlediği ortak basın toplantısında, önümüzdeki yıl için yüzde 6'lık gsyİh büyümesi ve yüzde 2-4 arasında yıllık enflasyon oranı üzerinde anlaştıklarını söyledi.
În cadrul conferinţei comune de presă de miercuri (13 septembrie), ministrul albanez al finanţelor, ridvan bode, a declarat că pentru anul următor s-a convenit o ţintă a creşterii pib de 6%, precum şi o rată anuală a inflaţiei de 2% - 4%.

8 nisan perşembe günü düzenlediği basın toplantısında tadiç, steinberg ile bosna-hersek'teki (bh) siyasi durumu tartıştıklarını ve yeni bir savaş korkularının yersiz olduğu konusunda anlaştıklarını söyledi.
la conferinţa de presă susţinută joi (8 aprilie), tadic a afirmat că a discutat cu steinberg despre situaţia politică din bosnia şi herţegovina (bih) şi au căzut de acord că temerile legate de un nou conflict armat sunt nefondate.