検索ワード: depresyon (トルコ語 - 英語)

depresyon
depressed

klinik depresyon
depressive

endişem depresyon ilaçlarıyla ilgili.
the worry is about antidepressants.

1935, rahatlama, depresyon, kazanç bankaları.
1935 -- relief, depression, recovery banks.

oyun oynamanın tersi depresyondur. evet, depresyon.
the opposite of play is depression. it's depression.

bizler de depresyon'un sona ermesi için dua ediyoruz.
we're praying for an end to the depression, too.

stanisiç ağır depresyon ve böbrek taşı rahatsızlığı çekiyor.
stanisic suffers from severe depression and kidney stones.

ve depresyon tedavi edilebilir. bu konuda bir şeyler yapmalıyız.
and depression is treatable. we need to do something about that.

"İçinden çıkamadığım bir depresyon karartısı içindeymişim gibi hissediyorum."
"i feel like i'm in this fog of depression that i can't get out of."

depresyon -- duygulanım bozukluklarında çok iyi sonuç veren bir yaklaşım bu.
depression, there's a great approach to that in mood disorders.

birleşik devletler'de yılda 100 milyonun üzerinde depresyon ilacı yazılıyor.
over 100 million prescriptions of antidepressants are written every year in the united states.

depresyon, alkolizm gibi belirsiz kavramları alıp onları kesin bir şekilde ölçebileceğimizi gördük.
that we found out that we could take fuzzy concepts -- like depression, alcoholism -- and measure them with rigor.

ve işte görüyorsunuz ki, hastaların hepsi depresyon belirtilerine sahiptiler, orta seviye ve şiddetli.
and here you can see the patients all had symptoms of depression, moderate and severe.

ekonomik krizin umutsuzluğa sürüklediği maria orphanos, depresyon ilaçlarına başlamak zorunda kaldığını söylüyor.
driven to despair by the economic crisis, maria orphanos said she had to start taking pills for depression.

hem aas ve dsm iv'e göre, intiharın asıl nedenleri genellikle depresyon ve uyuşturucu madde kullanımı.
according to both the aas and dsm iv, the immediate causes of suicide are usually depression and substance abuse.

araştırmalarda, çocuk yaşlarda şiddet ve tacizle karşılaşan bireylerde yetişkinlikte depresyon riskinin daha yüksek olduğu bulunmuş.
research has found that individuals who encounter violence and abuse as children have an increased risk of depression in adulthood.

sean kendini asmıştır çünkü sean'da fletcher'ın sınıfına girdikten sonra anksiyete ve depresyon baş göstermiştir.
the lawyer explains that sean actually hanged himself, having suffered anxiety and depression after joining fletcher's class.

banja lukalı çocuk psikiyatristi dr. ranka kaliniç depresyon veya ailede geçmiş intihar olayı gibi iç risk faktörlerinin çocuğu intihara sürükleyebileceğini söylüyor.
banja luka child psychiatrist dr. ranka kalinic says internal risk factors, such as depression or a family history of suicide, can lead a child to take his or her life.

Çin'deki hipertansiyon ve diyabetli toplum İçinde yaşayan yaşlı hastalarda sağlık okuryazarlığı, sosyal destek, depresyon ve kırılganlık arasındaki İlişki
the relationship between health literacy, social support, depression, and frailty among community dwelling older patients with hypertension and diabetes in china

utanç ile bağımlılık, depresyon, şiddet, agresyon, ezicilik, intihar, yeme bozuklukları arasında oldukça, oldukça yüksek bir korelasyon var.
shame is highly, highly correlated with addiction, depression, violence, aggression, bullying, suicide, eating disorders.