検索ワード: kronik (トルコ語 - 英語)

kronik
chronic

kronik hastalıklar
chronic course

kronik interventriküler kaybı
chronic loss of interventricular

İnkarcılar, kronik yalanlayıcılardır.
and yet the unbelievers (persist) in rejecting (the truth)!

kronik açık açılı glokom:
chronic open angle glaucoma:

kronik obstrüktif akciğer hastalığı
chronic obstructive pulmonary disease

o kronik bir hastalıktan muzdarip.
she suffers from a chronic illness.

sucul kronik 1;h410 euh031
aquatic chronic 1;h410 euh031

kronik interventriküler senkronizasyonu kaybı/crt
chronic loss of interventricular synchrony / crt

kronik böbrek yetmezliği,hemodiyaliz.unutkanlık
chronic kidney failure, hemodialysis, forgetfulness

arnavutluk sektörde kronik borç sorunu yaşıyor.
albania is suffering from chronic debts in the sector.

bunun kronik ağrı ile ne ilgisi var peki?
now what does it have to do with chronic pain?

kronik böbrek yetmezliği,hemodiyaliz.dikkat dağınıklığı
chronic kidney failure, hemodialysis, attention deficit

japonya'da kronik bir pirinç fazlalığı vardır.
there is a chronic oversupply of rice in japan.

ve kronik ağrı bozukluğu (asmundson gj1, norton gr.
and chronic pain disorder (asmundson gj1, norton gr.

kronik bakteriyel enfeksiyonlar da bu yangısal duruma eklenebilir.
chronic bacterial infections may also add to this inflammatory state.

akut (yoğun), kronik (uzun süreli) olabilir.
it can be acute (intense), chronic (long-term).

Çılgınca değil mi, ama kronik ağrı vakalarında olan gerçekte bu.
that's crazy, but that's, in fact, what happens with chronic pain.

bu yaygın bir problemdir ve kronik günlük baş ağrısına yol açabilir.
this is a common problem and can result in chronic daily headache.

genelde kişinin hayatının tüm alanlarında değişiklikler yaratan kronik bir durumdur.
it is often a chronic condition that creates changes in all areas of one's life.