検索ワード: türkiye muğla'ya ailemin yanına gidiyorum (トルコ語 - 英語)

ancak gerçekten onlara ihanet ettim ve o bavulu yaz bitip ailemin yanına gelene kadar açmadım.
but i did forsake them and i didn't open that suitcase again until i was back home with my family at the end of the summer.

ve ailesinin yanına sevinç içinde döner.
and he shall go back to his people joyful.

trotter İngiltere'de ailesinin yanına giderken, appleby priştine'de kutlayacak.
trotter will join his family in england, while appleby will celebrate in pristina.

derken bir bahaneyle ailesinin yanına gitmişti de bir semiz dana getirmişti.
he went quietly to his wife and returned to his guests with a fat, roasted calf.

ailemin yanında oturuyordum, beş parasızdım bu yüzden kızı alacak gücüm yoktu.
dirt poor, living in the home with my parents, i couldn't afford to.

hemen ailesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabını) getirmiş,
he went quietly to his wife and returned to his guests with a fat, roasted calf.

o sıralarda yaz okulunun bitmesine çok az kalmıştı ve kardeşim ailemizin yanına denizli’ye gidicekti.
at that time, there was quite little time for the end of the summer school ans he would go to our family.

(konuklarına yemek hazırlamak için) gizlice ailesinin yanına gitti, semiz bir buzağı getirdi.
he went quietly to his wife and returned to his guests with a fat, roasted calf.

ailenin iki oğlundan bir olan tomasso (riccardo scamarcio) roma'daki öğrenimini tamamlamış ve homoseksüel olduğunu tüm ailesine açıklama umuduyla ailesinin yanına dönmüştür.
one of the two sons, tommaso (riccardo scamarcio), returns from his studies in rome and hopes to make the most of a family reunion to reveal his homosexuality.

ailesinin yanında şarkı söylerken vokal dersleri alması akla geldi ve 9 yaşında ses eğitimi almaya başladı.
she began training at age 9, and was incorporated into her parents' ministry, singing in church from ages 9 to 17.