検索ワード: sepulchra (ラテン語 - トルコ語)

ipse ad sepulchra ducetur et in congerie mortuorum vigilabi
kabri başında nöbet tutulur.

sed et de solitudine sinai egressi venerunt ad sepulchra concupiscentia
sina Çölünden ayrılıp kivrot-hattaavada konakladılar.

vae vobis scribae et pharisaei hypocritae quia aedificatis sepulchra prophetarum et ornatis monumenta iustoru
‹‹vay halinize ey din bilginleri ve ferisiler, ikiyüzlüler! peygamberlerin mezarlarını yapar, doğru kişilerin anıtlarını donatırsınız.

et scietis quia ego dominus cum aperuero sepulchra vestra et eduxero vos de tumulis vestris populus meu
mezarlarınızı açıp sizi çıkardığım zaman benim rab olduğumu anlayacaksınız, ey halkım.

dormivitque achaz cum patribus suis et sepelierunt eum in civitate hierusalem neque enim receperunt eum in sepulchra regum israhel regnavitque ezechias filius eius pro e
ahaz ölüp atalarına kavuşunca, onu İsrail krallarının mezarlığına gömeceklerine yeruşalim kenti'nde gömdüler. yerine oğlu hizkiya kral oldu.

dormivitque ezechias cum patribus suis et sepelierunt eum supra sepulchra filiorum david et celebravit eius exequias universus iuda et omnes habitatores hierusalem regnavitque manasses filius eius pro e
hizkiya ölüp atalarına kavuşunca, davutoğulları'nın mezarlarının üst kesimine gömüldü. bütün yahuda ve yeruşalim halkı onu saygıyla andı. yerine oğlu manaşşe kral oldu.

post eum aedificavit neemias filius azboc princeps dimidiae partis vici bethsur usque contra sepulchra david et usque ad piscinam quae grandi opere constructa est et usque ad domum fortiu
oradan ötesini beytsur bölgesinin yarısını yöneten azbuk oğlu nehemya, davutun aile mezarlığından yapay havuza ve yiğitler evine kadar onardı.

et conversus iosias vidit ibi sepulchra quae erant in monte misitque et tulit ossa de sepulchris et conbusit ea super altare et polluit illud iuxta verbum domini quod locutus est vir dei qui praedixerat verba hae
yoşiya çevresine bakındı. tepedeki mezarları görünce, adamlarını gönderip mezarlardaki kemikleri çıkarttı. olacakları önceden bildiren tanrı adamının açıkladığı rabbin sözü uyarınca, kemikleri sunağın üzerinde yakarak sunağı kirletti.