プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
quod si pilorum color non fuerit inmutatus nec humilior plaga carne reliqua et ipsa leprae species fuerit subobscura recludet eum septem diebu
ama parlak lekede kıl ağarması yoksa, leke derine inmemiş ve solmuşsa, kâhin hastayı yedi gün kapalı bir yerde tutacaktır.
creavitque deus cete grandia et omnem animam viventem atque motabilem quam produxerant aquae in species suas et omne volatile secundum genus suum et vidit deus quod esset bonu
tanrı büyük deniz canavarlarını, sularda kaynaşan canlıları ve uçan çeşitli varlıkları yarattı. bunun iyi olduğunu gördü.
et duo ostia de lignis olivarum et scalpsit in eis picturam cherubin et palmarum species et anaglyfa valde prominentia et texit ea auro et operuit tam cherubin quam palmas et cetera aur
İğde ağacından yapılan iki kapı kanadının üstüne kabartma keruvlar, hurma ağaçları ve çiçek motifleri oydurdu. keruvlar ve hurma ağaçlarını altınla kaplattı.
et corpus eius quasi chrysolitus et facies eius velut species fulgoris et oculi eius ut lampas ardens et brachia eius et quae deorsum usque ad pedes quasi species aeris candentis et vox sermonum eius ut vox multitudini
bedeni sarı yakut gibiydi. yüzü şimşek gibi parlıyordu. gözleri alevli meşalelere benziyordu. kollarıyla bacakları cilalı tunç gibi parlıyor, sesi büyük bir kalabalığın çıkardığı gürültüyü andırıyordu.