検索ワード: fragile (英語 - トルコ語)

fragile
nazik

codium fragile
codium fragile

fragile, handle with care
kırılgan, dikkatli taşıyın

but these gains are fragile.
ancak bu kazanımlar kırılgandır.

however, it still is fragile.
yine de hala kırılgan.

"eococcus"**"vaccinium fragile"*sect.
"eococcus"**"vaccinium fragile"*sect.

these canopy communities are fragile.
bu tepe örtüsü toplulukları narinler.

the earth's climate is fragile.
dünya'nın iklimi kırılgandır.

the model plane they built was fragile.
onların yaptığı model uçak kırılgandı.

four billion live in growing but fragile economies.
4 milyar insan büyüyen fakat kırılgan ekonomilerde yaşıyor.

the link between the past and the future is fragile.
geçmişle gelecek arasındaki bağlantı kırılgan.

buckovski: the security situation in macedonia is fragile
buckovski: makedonya'daki güvenlik durumu kırılganlığını koruyor

these fragile items must be insured against all risks.
kırılabilir bu parçalar bütün risklere karşı sigortalanmalıdır.

romania's tariceanu hangs on, but government is fragile
romen lider tariceanu dayanıyor ana hükümet hala kırılgan

"the last elections hurt the already fragile democracy in kosovo.
kalkınma için demokrasi enstitüsü yetkilisi valmir İsmaili setimes'a verdiği demeçte, "son seçimler, kosova'da zaten kırılgan durumdaki demokrasiye zarar verdi.

i can say that the situation is under control but remains fragile.
durum kontrol altında, ama yine de hassasiyetini koruyor demek daha doğru.

se times: the political situation in serbia appears very fragile.
se times: sırbistan'da siyasi durum oldukça hassas.

ebrd: growth in ex-communist countries rapid, but still fragile
ebrd: eski komünist Ülkelerde büyüme hızlı fakat hâlâ kırılgan

s y n the he si s iss are already characterised by often fragile governance structures.
küresel bakışla çevre sorunları yoksul kesimleri olduğundan, biyolojik çeşitlilik kaybından en çok

"romania's economic recovery is still fragile before external factors.
analist, "romanya'nın ekonomik toparlanma süreci dış unsurlar önünde hala kırılgan.