検索ワード: hovering (英語 - トルコ語)

hovering
levitasyon

show thumbnails when hovering tabs
sekmelerin üzerindeyken önizlemeleri göster

the helicopter is hovering overhead.
helikopter havada uçuyordu.

attach temporary label when hovering mouse
fare ile üzerinde gezinirken geçici etiket iliştir

display window thumbnails when hovering over taskbar entries
bir pencerenin görev çubuğundaki girdisi üzerine gelindiğinde o pencerenin küçük resmini gösterirname

highlight the appropriate window when hovering over taskbar entries
bir pencerenin görev çubuğundaki girdisi üzerine gelindiğinde o pencereyi vurgulaname

attach temporary name label when hovering mouse over an object?
fare bir nesne üzerine geldiğinde geçici isim etiketi eklensin mi?

its shade hovering over them, and its fruit brought low within reach.
(cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.

enable this option to display tooltips when hovering over an item in the message list.
İleti listesindeki bir unsur üzerine fare imleci götürüldüğünde araç ipuçlarının gösterilmesi için bu seçeneği aktifleştirin.

and you will see the angels hovering around the throne, glorifying their lord with praise.
melekleri de arşın etrafını çevirmişler olarak rablerini hamd ile tesbih ettiklerini görürsün.

in the '50s and '60s you can see that it was hovering at about three percent.
50 ve 60'larda, gördüğünüz gibi yaklaşık yüzde üçlerde geziniyordu.

check this box to display summary tooltips when hovering the mouse over an event or a to-do.
bu kutucuk, bir olay veya yapılacak iş üzerine fare imleci ile gelindiğinde özet bilgilerin gösterilmesini sağlar.

a few defensive abilities are directed by hovering the cursor on the desired recipient, and some abilities target a specific location on the playing field.
a few defensive abilities are directed by hovering the cursor on the desired recipient, and some abilities target a specific location on the playing field.

this next is the sudanese girl, a few moments from death, a vulture hovering in the background, a picture that went round the world and shocked people into action on poverty.
sonraki ise sudanlı kız, ölümünden birkaç dakika önce, peşinde bir akbaba dolanırken, Öyle bir resim ki, tüm dünyayı dolaşıp insanları şok ederek, yoksulluğa karşı hareketi başlatan.

okay. now on the left you can see the hand -- that's the big arrow -- and the penis on the right. the hand hovering.
tamam. Şimdi solda eli görebilirsiniz. büyük ok ele işaret ediyor. sağda da penisi görebilirsiniz, el üzerinde geziyor.

and some of the most heartrending emails that i get on my website are actually from adolescents hovering on the edge of burnout, pleading with me to write to their parents, to help them slow down, to help them get off this full-throttle treadmill.
websiteme gelen en fazla kalp burukluğu yaratan emaillerin bir kısmı esasen, çökme aşamasındaki genç yetişkinlerden geliyor. benden, ebeveynlerine yazmamı ve yavaşlamaları ve bu son hızda giden koşu bandından atlamalarına yardım etmemi istiyorlar.

"ahead of us is a phase of healing wounds due to political divides … not only on the referendum issue but generally on political issues," djukanovic said, adding that sunday's vote had resolved a dilemma hovering over montenegro for nearly a century.
"Önümüzde yalnızca referandum konusunda değil, genel olarak siyasi meselelerdeki siyasi bölünmelerin açtığı yaraları iyileştirme dönemi uzanmaktadır." diyen cukanoviç, pazar günkü oylamanın karadağ'ı yaklaşık bir yüzyıldır oyalayan bir ikilemi çözdüğünü de sözlerine ekledi.