検索ワード: i just can't (英語 - トルコ語)

i just can't wait.
sadece bekleyemem.

i just can't do it.
sadece onu yapamam.

i just can't believe it.
sadece ona inanamıyorum.

i just can't believe my eyes.
sadece gözlerime inanamıyorum.

i just can't get along with him.
bir türlü onla anlaşamıyorum.

and i just couldn't.
yapamadım.

i just can't memorize students' names.
sadece öğrencilerin isimlerini ezberleyemiyorum.

i just don't believe it.
İnanmıyorum işte.

i just can't believe tom would do that.
sadece tom'un onu yapacağına inanmıyorum.

i just can't stand this hot weather anymore.
bu sıcak havaya daha fazla katlanamıyorum.

and she goes, "but i just can't understand it."
israr etmeye devam etti "ama, bunu aklım almıyor ki."

i just can't get used to taking orders from tom.
sadece tom'dan emirler almaya alışamam.

i just got out of
Şimdi çıktım

i just arrived now.
ben sadece şimdi geldim.

i just -- thank you.
teşekkür ederim.

didn't i just say that?
bunu demin söylemedim mi?

i just cut my finger.
ben az önce parmağımı kestim.

"i just need some strategies."
"sadece bazı stratejilere ihtiyacım var."

i just couldn't believe how many things you can get here."
"buraya bu kadar çok şey getirtilebileceğine inanamadım bir türlü."

* "i just can't stop loving you" omits michael jackson's spoken intro.
# "i just can't stop loving you"dan michael jackson'ın introsu çıkarıldı.