検索ワード: strolled (英語 - トルコ語)

they strolled along the beach.
onlar sahil boyunca gezdiler.

i strolled along the streets to kill time.
zaman geçirmek için caddelerde dolaştım.

the boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.
patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi.

according to local media reports, he strolled into a number of shops and bought some ice cream.
yerel basında çıkan haberlere göre, lider birkaç dükkana girerek dondurma satın aldı.

kotzampas, 22, who received his degree from a technical school in radiology, recently strolled through riot-damaged syntagma square in the centre of athens, and said he is resigning himself to the idea he may stay jobless.
radyoloji bölümü mezunu olan 22 yaşındaki kotzampas, bir süre önce atina şehir merkezinde çıkan ayaklanmalar sırasında hasar gören sintigma meydanı'nda yürürken, işsiz kalabileceği fikrini kabullenmeye çalıştığını söylüyor.