検索ワード: we should have been brothers (英語 - トルコ語)

we should have been more careful.
daha dikkatli olmalıydık.

we should have left earlier.
biz daha önce ayrılmalıydık.

he should have been a lawyer.
o, bir avukat olmalıydı.

he should have been back by this time.
bu zamana kadar geri dönmeliydi.

we should have gone on a cooler day.
daha serin bir günde gitmeliydik.

some of it should have been removed by now.
bunların bir kısmının çoktan kaldırılmış olması gerekiyordu.

and we should have shown them the straight way.
o zaman onlara kendi katımızdan büyük bir ecir verir ve onları doğru yola eriştirirdik.

there should have been no significant weaknesses identified.
hiçbir önemli zayıf yön de belirlenmemiş olmalıdır.

the government should have been more cautious," he said.
hükümet daha ihtiyatlı olmalıydı" dedi.

we should have gone on a day that wasn't so hot.
bu kadar sıcak olmayan bir günde gitmeliydik.

his speech was very impressive. you should have been there.
konuşması çok etkileyiciydi. orada olmalıydın.

"we should certainly have been servants of allah, sincere (and devoted)!"
"kendimizi allah'a adar, sadece o'na kul olurduk."

people talked about it twice less as it should have been.
İnsanlar bunlar hakkında konuşmuş olmaları gerekenin yarısı kadar konuşmuşlar,

by all rights, 2008 should have been a glorious year for kosovo.
2008, kosova için kesinlikle muhteşem bir yıl olmalıydı.

however, he said, the probe should have been launched much earlier.
ancak preleviç, soruşturmanın çok daha önce başlatılmış olması gerektiğini de belirtti.

for that reason, we should have concrete targets," christodoulakis said.
bu nedenle, somut hedeflerimizin olması lazımdır," dedi.

this should have been given to a boy. we can't do this."
verilseydi keşke. sana yardım edemeyiz." dediler.

opposition mps said he should have been telling it to prosecutors rather than to them.
muhalefet milletvekilleri, bunları kendilerine değil savcılara anlatması gerektiğini söyledi.

and but for the favourcf my lord, i should have been of those brought forward.
"eğer rabbimin lütfu olmasaydı ben de oraya götürülenlerden olurdum."

could not find setscheduler executable. this should have been installed alongside system monitor.
setscheduler çalıştırılabilir dosyası bulunamadı. sistem izleyicinin yanında bu uygulamanın da kurulmuş olması gerekir.