検索ワード: finché (イタリア語 - トルコ語)

finché visiterete le tombe.
"Öyle ki (bu,) mezarı ziyaretinize (kabre gidişinize, ölümünüze) kadar sürdü."

finché non ci pervenne la certezza”.
"nihayet (şimdi) kesin gerçeğe ulaştık."

allah non li castigherà, finché chiederanno perdono.
onlar bağışlanma dilerlerken de elbette allah azab edecek değildir.

noi non vi entreremo finché essi non siano usciti.
onlar oradan çıkmadıkça biz asla oraya girmeyiz.

finché non guardi e non veda il signore dal cielo
rab göklerden bakıp görünceye dek.

[finché] fu alla distanza di due archi o meno.
(muhammed ile arasındaki mesafe) İki yay uzunluğu kadar, yahut daha az kaldı.

cazaèl re di aram oppresse gli israeliti finché visse ioacaz
aram kralı hazael yehoahazın krallığı boyunca İsraillilere baskı yaptı.

dissero: “o mosè, noi non entreremo finché saranno colà.
"ey musa!

finché si comportano rettamente con voi, comportatevi rettamente verso di loro.
bu şekilde antlaşması olanlara, onlar size doğru-dürüst davrandıkça, siz de doğru-dürüst davranın.

eppure sarà dato alla distruzione, finché assur ti deporterà in prigionia»
yanıp yok olacaksınız.››

continueremo a farci sentire finché non rilasceranno tutti i prigionieri in etiopia.
etiyopya'daki tüm mahkumlar salınana dek burda olay çıkarmaya devam edeceğiz.

allo stesso modo i loro antenati smentirono, finché non provarono la nostra severità.
İşte onlardan önce gelenler de peygamberleri böyle yalanladılar da sonucu azabımızı tattılar.

risposero: “non cesseremo di adorarlo, finché mosè non sarà di ritorno”.
"musa bize dönene kadar buna sarılmaktan vazgeçmeyeceğiz" demişlerdi.

noi non vi entreremo finché essi non siano usciti. se escono, allora entreremo”.
eğer çıkarlarsa, ancak o zaman gireriz.” {km, sayılar 13,31-33; tesniye 1,28}

lasciali [stare] dunque, finché non incontreranno quel loro giorno in cui saranno folgorati,
artık bırak onları helak olacakları güne dek.

risposero: “non abbevereremo finché i pastori non saranno partiti; nostro padre è molto vecchio”.
Şöyle cevap verdiler: "Çobanlar sulayıp çekilmeden biz ( onların içine sokulup hayvanlarımızı) sulamayız; babamız da çok yaşlıdır. "

per favore aspetta, finchè la connessione al tuo dispositivo bluetooth è avvenuta...
lütfen bluetooth aygıtınıza bağlantı yapılana kadar bekleyin...