プロの翻訳者、企業、ウェブページから自由に利用できる翻訳レポジトリまで。
simone cortesi
egon schmid
最終更新: 2011-10-24
使用頻度: 1
品質:
simone solinasemail of translators
erkan kaplan, bülent bolat, uÄur Ãetinemail of translators
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
mentre gesù si trovava a betània, in casa di simone il lebbroso
İsa beytanyada cüzamlı simunun evindeyken, yanına bir kadın geldi. kadın kaymaktaşından bir kap içinde çok değerli, güzel kokulu yağ getirmişti. İsa sofrada otururken, kadın yağı onun başına döktü.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
chiamarono e chiesero se simone, detto anche pietro, alloggiava colà
evdekilere seslenerek, ‹‹petrus diye tanınan simun burada mı kalıyor?›› diye sordular.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
simone, simone, ecco satana vi ha cercato per vagliarvi come il grano
‹‹simun, simun, Şeytan sizleri buğday gibi kalburdan geçirmek için izin almıştır.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
la suocera di simone era a letto con la febbre e subito gli parlarono di lei
simunun kaynanası ateşler içinde yatıyordu. durumu hemen İsaya bildirdiler.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
simone solinas, federico zenith, federico cozzi, daniele medriemail of translators
serdar soytetiremail of translators
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
e ora manda degli uomini a giaffa e fà venire un certo simone detto anche pietro
Şimdi yafaya adam yolla, petrus olarak da tanınan simunu çağırt.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
i quali dicevano: «davvero il signore è risorto ed è apparso a simone»
bunlar, ‹‹rab gerçekten dirildi, simuna görünmüş!›› diyorlardı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
mentre cenavano, quando gia il diavolo aveva messo in cuore a giuda iscariota, figlio di simone, di tradirlo
akşam yemeği sırasında İblis, simun İskariotun oğlu yahudanın yüreğine İsaya ihanet etme isteğini koymuştu bile.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
simone solinas, samuele kaplun, luca gambetta, daniele medri, federico cozzi, giuseppe ravasioemail of translators
serdar soytetir, engin Çağatay, cigicigi Çeviri grubuemail of translators
最終更新: 2011-10-23
使用頻度: 1
品質:
anche simone credette, fu battezzato e non si staccava più da filippo. era fuori di sé nel vedere i segni e i grandi prodigi che avvenivano
simunun kendisi de inanıp vaftiz oldu. ondan sonra sürekli olarak filipusun yanında kaldı. doğaüstü belirtileri ve yapılan büyük mucizeleri görünce şaşkına döndü.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
allora costrinsero un tale che passava, un certo simone di cirene che veniva dalla campagna, padre di alessandro e rufo, a portare la croce
kırdan gelmekte olan simun adında kireneli bir adam oradan geçiyordu. İskender ve rufusun babası olan bu adama İsanın çarmıhını zorla taşıttılar.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
passando lungo il mare della galilea, vide simone e andrea, fratello di simone, mentre gettavano le reti in mare; erano infatti pescatori
İsa, celile gölünün kıyısından geçerken, göle ağ atmakta olan simun ile kardeşi andreası gördü. bu adamlar balıkçıydı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
mentre camminava lungo il mare di galilea vide due fratelli, simone, chiamato pietro, e andrea suo fratello, che gettavano la rete in mare, poiché erano pescatori
İsa, celile gölünün kıyısında yürürken petrus diye de anılan simunla kardeşi andreası gördü. balıkçı olan bu iki kardeş göle ağ atıyorlardı.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
egli incontrò per primo suo fratello simone, e gli disse: «abbiamo trovato il messia (che significa il cristo)
andreas önce kendi kardeşi simunu bularak ona, ‹‹biz mesihi bulduk›› dedi. mesih, meshedilmiş anlamına gelir.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
gesù allora gli disse: «simone, ho una cosa da dirti». ed egli: «maestro, dì pure»
bunun üzerine İsa ferisiye, ‹‹simun›› dedi, ‹‹sana bir söyleyeceğim var.›› o da, ‹‹buyur, öğretmenim›› dedi.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
simone rispose: «maestro, abbiamo faticato tutta la notte e non abbiamo preso nulla; ma sulla tua parola getterò le reti»
simun şu karşılığı verdi: ‹‹efendimiz, bütün gece çabaladık, hiçbir şey tutamadık. yine de senin sözün üzerine ağları atacağım.››
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
e gesù: «beato te, simone figlio di giona, perché né la carne né il sangue te l'hanno rivelato, ma il padre mio che sta nei cieli
İsa ona, ‹‹ne mutlu sana, yunus oğlu simun!›› dedi. ‹‹bu sırrı sana açan insan değil, göklerdeki babamdır.
最終更新: 2012-05-05
使用頻度: 1
品質:
come per esempio il mio amico dan, che non vedeva l'ora di diffondere informazioni sul progetto, poi simon e robin da bristol che hanno prodotto il video.
Örneğin arkadaşım dan, projenin tüm dünyaya duyurulması için harekete geçti, bristol'den simon ve robin videonun yapımcılarıydı.
最終更新: 2016-02-24
使用頻度: 1
品質: