検索ワード: isključivo (セルビア語 - トルコ語)

peva se isključivo na kurdskom jeziku.
ve sadece kürtçe söyleniyor.

sudije donose presude isključivo na osnovu dokaza predstavljenih na sudu.
hakimler kararlarını sadece mahkemede sunulan kanıtlara dayanarak verirler.

na kosovu tražnja za drogama nije isključivo ograničena na ilegalne narkotike.
kosova'daki uyuşturucu talebi yalnızca yasaklanmış uyuşturucu maddeler ile sınırlı değil.

atinski gradski muzej posvećen je isključivo modernoj istoriji grčke prestonice.
atina Şehir müzesi ise tamamen atina’nın modern tarihine ayrılmış.

parlament bih dobio bi isključivo ovlašćenje da uvodi vanredno i ratno stanje.
bh meclisine olağanüstü hal ve savaş ilan etme özel yetkisi tanınacak.

donesen je sa samo 74 glasa, i to isključivo poslanika vladajuće demokratske partije.
meclis yasayı, tümü de iktidardaki demokrat parti'nin milletvekillerinin olmak üzere sadece 74 oyla geçirmişti.

ovogodišnji festival je prvi u istoriji anonimula na kojem je pobednika birala isključivo publika.
bu yılki etkinlik, anonimul'un tarihinde kazananların sadece seyirci tarafından seçildiği bir ilk oldu.

kurdska manjina još uvek čeka obećani tv kanal koji bi isključivo emitovao program na njihovom jeziku.
kürt azınlık hala özellikle kendi dilinde yapacak, söz verilmiş olan televizyon kanalını bekliyor.

policija ističe da su motivi stambolićevog ubistva isključivo politički, a milošević je optužen za podstrekivanje.
polis, konuyla ilgili olarak stamboliç cinayetinin tamamen siyasi amaçlarla işlendiğini söylerken, miloşeviç de azmettirici olarak suçlanıyor.

domaćim biljnim vrstama, uključujući neke koje postoje isključivo u toj zemlji, preti opasnost od nestajanja.
aralarında ülkeye özgü türlerin de bulunduğu yerli bitki türleri yok olma tehlikesiyle karşı karşıyalar.

"ključni pokretač u procesu evropske integracije su reforme, a one zavise isključivo od crnogorske strane.
yetkili, "avrupa entegrasyonu sürecinin itici motoru reformlardır ve bunlar sadece karadağ tarafına bağlıdır.

na sastanku 2007, barišić je navodno naložio svim državnim firmama da angažuju isključivo fimi media, ignorišući javne tendere.
2007 yılındaki bir görüşmede, barisiç'in bütün devlet kuruluşlarına kamu ihalelerini gözardı edip inhisari olarak fimi media ile iş yapma talimatı verdiği iddia ediliyor.

grčka očekuje više turista ove godine, dok se trudi da prevaziđe "isključivo letnji" priliv turista.
"sadece yaz" aylarında turist girişinden kurtulmaya çalışan yunanistan, bu yıl daha fazla turist bekliyor.

da bi se uhvatila u koštac sa ovim problemom nova vlada promoviše inicijativu za izradu nacrta zakona za prikupljanje ilegalnog oružja, isključivo na dobrovoljnoj bazi.
yeni hükümet problemle mücadele etmek için yasadışı silahları toplamak amacıyla büyük ölçüde gönüllülüğe dayanan bir yasa tasarısı hazırlığında.

ali, dok zakon nije bio usvojen, zavisili smo isključivo od dobre volje vlasti i stranih donacija“, dodaje ona.
fakat yasa geçirilene kadar, sadece yetkililerin iyi niyetine ve yabancı bağışlara bağlı yaşadık." diye ekledi.

de marnak: krivično gonjenje i donošenje presuda za ratne zločine nije lako, ali je deo mandata misije, koji trenutno obavlja isključivo euleks.
de marnhac: savaş suçlarının kovuşturulması ve hükme bağlanması kolay olmasa da, şu anda sadece eulex tarafından yürütülen misyonun görev tanımının bir parçası.

kao i veliki broj iranaca, iračana i avganistanaca koji svake godine dolaze u tursku, afričke izbeglice zavise isključivo od pomoći unhcr, dobrotvornih i nevladinih organizacija.
her yıl türkiye’ye gelen çok sayıda İranlı, iraklı ve afgan gibi, afrikalı mültecilerin de destek konusundaki tek dayanak noktaları bmmyk, yardım kuruluşları ve stk’ler.

"lou kost" kompanije prodaju svoje karte isključivo preko interneta, a poznato je da srbija još uvek kaska za svetom kada je reč o poslovnom korišćenju kompjutera.
düşük tarifeli uçuş gerçekleştiren şirketler biletlerini yalnızca İnternet üzerinden satıyor, fakat sırbistan'da bilgisayarların iş amaçlı kullanımı fazla yaygınlık kazanmadı.

"dao sam izjavu isključivo kao svedok", izjavio je lugovoj posle saslušanja u ponedeljak, prenosi ruska novinska agencija itar-tas.
lugovoi pazartesi günkü sorgusundan sonra rus itar-tass haber ajansı tarafından kaydedilen sözlerinde, "sadece tanık olarak ifade verdim." dedi.

"basesku je isključivo odgovoran za ovaj težak period u rumuniji", rekao je džoana, naglašavajući da njegova stranka nikada ne bi ponovo prihvatila sekundarnu ulogu u vladajućoj koaliciji.
"romanya'daki bu zorlu dönemin tek sorumlusu basecu'dur." diyen geoana, partisinin bir daha asla bir iktidar koalisyonunda ikincil rolü kabul etmeyeceğine de söz verdi.