検索ワード: mısırlıların (トルコ語 - セルビア語)

bunların aşağısında mısırlıların oturdukları mahalleler bulunuyor.
tu su i „džepovi“ koje naseljavaju egipćani.

mısırlıların köleleştirdiği İsraillilerin iniltilerini duydum ve antlaşmamı hep andım.
i èuh uzdisanje sinova izrailjevih, koje misirci drže u ropstvu, i opomenuh se zaveta svog.

süleymanın bilgeliği, bütün doğuluların ve mısırlıların bilgeliğinden daha üstündü.
jer mudrost solomunova beše veæa od mudrosti svih istoènih naroda i od sve mudrosti misirske.

İsraillilerin feryadı bana erişti. mısırlıların onlara yapmakta olduğu baskıyı görüyorum.
i sada evo vika sinova izrailjevih dodje preda me, i videh muku, kojom ih muèe misirci.

yitro rabbin İsraillilere yaptığı iyiliklere, onları mısırlıların elinden kurtardığına sevindi.
i radovaše se jotor svemu dobru što uèini gospod izrailju izbavivši ga iz ruke misirske;

rab o gün İsraillileri mısırlıların elinden kurtardı. İsrailliler deniz kıyısında mısırlıların ölülerini gördüler.
i izbavi gospod izrailja u onaj dan iz ruku misirskih; i vide izrailj mrtve misirce na bregu morskom.

rab İsraillilerle mısırlıların hayvanlarına farklı davranacak. İsraillilerin hayvanlarından hiçbiri ölmeyecek.› ››
a odvojiæe gospod stoku izrailjsku od stoke misirske; te od svega što je sinova izrailjevih neæe poginuti ništa.

musa, mısırlıların bütün bilim dallarında eğitildi. gerek sözde, gerek eylemde güçlü biri oldu.
i nauèi se mojsije svoj premudrosti misirskoj, i beše silan u reèima i u delima.

ertesi gün rab dediğini yaptı: mısırlıların hayvanları büyük çapta öldü. ama İsraillilerin hayvanlarından hiçbiri ölmedi.
i gospod uèini to sutradan, i sva stoka misirska uginu; a od stoke sinova izrailjevih ne uginu nijedno.

ap milletvekilleri kosova'da yaşayan ülkesiz roman, aşkali ve mısırlıların yasal statüsünün belirlenmesi yönünde de çağrıda bulundular.
poslanici evropskog parlamenta takođe su pozvali na rešavanje pravnog statusa roma koji nemaju matičnu državu, kao i aškalija i egipćana koji žive na kosovu.

İsrailliler fısıh kurbanının ertesi günü -birinci ayın on beşinci günü- mısırlıların gözü önünde zafer havası içinde ramsesten yola çıktılar.
podjoše iz ramese prvog meseca petnaesti dan, sutradan posle pashe, i izidjoše sinovi izrailjevi rukom podignutom pred oèima svih misiraca.

Özel'e göre, mısır türkiye'nin bölgedeki öneminin artması ve mısırlıların muhtemel görüşüyle arap işlerinde aktif olmasından memnun değildi.
prema ozelu, egipat je takođe nezadovoljan zbog jačanja profila turske u regionu i njenog aktivnog učešća u, kako su egipćani to možda videli, arapskim poslovima.

rab musaya, ‹‹elini denizin üzerine uzat›› dedi, ‹‹sular mısırlıların, savaş arabalarının, atlılarının üzerine dönsün.››
a gospod reèe mojsiju: pruži ruku svoju na more, neka se vrati voda na misirce, na kola njihova i na konjike njihove.

mısırlılar
Египћани