検索ワード: çok erkek bana bakıyor (トルコ語 - 英語)

o bana bakıyor.
he's looking at me.

dh: bana bakıyor.
dh: he's looking at me.

bir hayalet bana bakıyor.
a ghost is looking at me.

o iş için daha çok erkek atamak zorunda kaldım.
i have to assign more men to that work.

Çoğu erkek çocuk beysbolu sever.
most boys like baseball.

onu bir demiryolu vagonunda, pek çok erkek tarafından tecavüze uğramış halde bulduk.
we found her in a railway track, raped by many, many men, i don't know many.

buddy film, aynı cinsten iki kişinin (daha çok erkek) oynadğı film türü.
a friendship between the two people is the key relationship in a buddy film.

o bana bakıyordu.
she was looking at me.

pek çok erkek için bu ay her şey futboldan ibaret. [nikola barbutov/setimes]
for many men, it's all about football this month. [nikola barbutov/setimes]

burada pek çok erkek bir nevi takılıp kalıyor oysa kadınlar daha yüksek beceri isteyen işlere doğru zoom yapıyorlar.
the men sort of stagnate there, while the women zoom up in those high-skill jobs.

güvenlik konseyi 15 kişiden oluşur ve ben orada otururken 14 erkek bana bakıyordu, ben de düşünüyordum. hepiniz bilirsiniz.
and i'm sitting there -- there are 15 members of the security council -- so 14 men sat there staring at me, and i thought -- well you know how we all are.

onunki daha çok erkeklerle ilgileniyor.
hers is more into boys.

beyinlerin toplanmasına dair ufak bir not: toplama yönetimimiz ve rıza gerekliliği nedeniyle, elimizde kadın beyninden çok erkek beyni mevcut.
one side note on the collection of brains: because of the way that we collect, and because we require consent, we actually have a lot more male brains than female brains.

sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren rabb'inize hürmetsizlikten sakının.
be careful of your duty to your lord who created you from a single soul and from it created its mate and from them twain hath spread abroad a multitude of men and women.

yaptığım işin daha çok 'erkek işi' olarak görülmesi beni etkilemiyor, çünkü başarı cinsiyete değil yeteneğe bağlı bir şey."
it does not bother me that my job is mostly considered 'a man's job' because success depends on ability, not on gender," jordanovska told setimes.

ey İnsanlar! sizi bir tek nefisten yaratan, ondan eşini var eden ve ikisinden pek çok erkek ve kadın meydana getiren rabb'inize hürmetsizlikten sakının.
o mankind, fear your lord, who created you from one soul and created from it its mate and dispersed from both of them many men and women.

böyle düşüneceğini sanmadığınız daha kesin babaerkil toplumlar olan güney kore, hindistan, Çin gibi yerler de bile durum değişmeye başladi. buralardaki aileler artik eskisi kadar çok erkek çocuk tercihinde bulunmuyor.
and in places where you wouldn't think, such as south korea, india and china, the very strict patriarchal societies are starting to break down a little, and families are no longer strongly preferring first-born sons.

11 yaşına geldiğinde, 40'ı aşkın sahnede oynamıştı, ama ona daha çok erkeklerin canlandırması gereken parçalar veriliyordu: "sık sık erkek parçaları olurdu.
by age 11, she had performed more than 40 times on stage, but was often given male parts: "i got boy parts quite often.

"Özür dilerim. o zaman neden bana bakıyorsunuz?" dedim.
i go, "i'm sorry. then why were you staring at me?"

sizi bir tek nefisten yaratan, ondan da eşini yaratan, ikisinden pek çok erkek ve kadın üreten rabbinizi dinleyin. adına birbirinizden isteklerde bulunduğunuz allah'a saygı gösterin; akrabalara da...
be dutiful to your lord, who created you from a single person (adam), and from him (adam) he created his wife [hawwa (eve)], and from them both he created many men and women and fear allah through whom you demand your mutual (rights), and (do not cut the relations of) the wombs (kinship).