検索ワード: başvuruyla ilgili sorunlar (トルコ語 - 英語)

bütçeleriyle ilgili sorunlar yaşıyorlar.
they're having problems with their budget.

konferansta enerji arzıyla ilgili sorunlar ele alındı.
the focus was on problems related to energy supplies.

opera, sunucu sertifikası ile ilgili sorunlar tespit etti:
opera has detected problems with the server's certificate:

enerji ve su yönetimi projeleriyle ilgili sorunlar da mevcuttur."
there are also issues relating to energy and water management projects."

yargıyla ilgili sorunlar, özellikle de duruşmaların uzunluğu iyi bilinmekte.
problems with the judiciary are well known, especially the length of proceedings.

ancak raporlama sistemiyle ilgili sorunlar kesin durumu anlamayı zorlaştırıyor.
however, problems with the reporting system make it hard to pin down specifics.

pogo oyunlarıyla İlgili sorunlar
was ist java-technologie?

bu kitapla ilgili sorunlarım var.
i have some problems with the book.

kontakt lensler veya lens bakım ürünleri ile ilgili sorunlar gözünüze ciddi zararlar verebilir.
problems with contact lenses or lens care products can cause serious eye damage.

plan ile ilgili sorunlardan biri de zamanlama.
one problem with the deal is its timing.

bunların çoğunun okumayla ilgili sorunları olur.
some of these oftentimes have problems with reading.

Şirket, "projenin karmaşıklığı ve olgunluk düzeyiyle ilgili sorunlar nedeniyle" ihaleden çekildiğini açıkladı.
the company said it was dropping out of the tender due to "issues of complexity and the level of maturity of the project".

del ponte, "İşbirliğiyle ilgili sorunumuz yok.
"we have no problems with co-operation.

kefillerle ilgili sorunlar, 2002 yılında bankacılık sektörünün özelleştirilmesi ve bh'ye yabancı bankaların gelmesiyle ortaya çıktı.
problems with the guarantors emerged after the privatisation of the banking sector in 2002 and the arrival of foreign banks in bih.

İşçi sınıfıyla olan anlaşmazlıklar, belgelerle ilgili sorunlar ve üretim ve dağıtım zincirindeki diğer aksaklıklar da sıkıntıya yol açıyor olabilir.
the shortages may also be due to labour disputes, problems with documentation and other snags in the production and distribution chain.

sülfatlarla ilgili sorunlardan birisi onların çok çabuk alçalmalarıdır.
one of the problems with sulfates is they fall out quickly.

görüşmelerde kilit reformların uygulanmasında yaşanan gecikmeler, devlet ve ordu mallarıyla ilgili sorunlar ve avrupa atlantik entegrasyonu yolundaki ilerleme üzerinde duruldu.
discussions focus on delays in implementing key reforms, problems related to state and military property and progress towards euro-atlantic integration.

agİt temsilcisi büyükelçi osmo lipponen, "malların iadesi ve tazminatla ilgili sorunlar, tamamen demokratik bir tutumla ele alınmalıdır," dedi.
the head of the osce presence, ambassador osmo lipponen, has said that " issues related to property restitution and compensation should be dealt with in a fully democratic manner."

ama benim düşünceme göre kadın sorunları en ciddi sorunlar, çünkü onlar birçok açıdan, yaşamla ve ölümle ilgili sorunlar ve dediğim gibi bence düşünce tarzımızın merkezindeler.
the bottom line that i decided was actually women's issues are the hardest issues, because they are the ones that have to do with life and death in so many aspects, and because, as i said, it is really central to the way that we think about things.

dinleme ile ilgili sorununun büyük bir kısmı, etrafımızı kuşatan, duyduğumuz gürültü.
the trouble with listening is that so much of what we hear is noise, surrounding us all the time.