検索ワード: sabırsızlanıyorum (トルコ語 - 英語)

sabırsızlanıyorum.
i can't wait.

gezi için sabırsızlanıyorum.
i am looking forward to the trip.

ben onun için sabırsızlanıyorum.
i'm looking forward to it.

yaz tatili için sabırsızlanıyorum.
i look forward to the summer vacation.

sevgililer günü için sabırsızlanıyorum!
i can't wait for valentine's day!

onları duymak için sabırsızlanıyorum.
and i can't wait to hear about what they are.

bir sonraki ziyaretin için sabırsızlanıyorum.
i look forward to your next visit.

hayvanat bahçesine gitmek için sabırsızlanıyorum.
i am looking forward to going to the zoo.

bu ilkbahar onları görmek için sabırsızlanıyorum.
i look forward to seeing them this spring.

yakında sizden haber almak için sabırsızlanıyorum.
i am looking forward to hearing from you soon.

ben kısa sürede sizi tekrar görmek için sabırsızlanıyorum.
i'm looking forward to seeing you again soon.

ben kısa sürede seninle tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum.
i look forward to meeting you again soon.

ve şimdi yüzmeyi çok seviyorum. yüzmeye gitmek için sabırsızlanıyorum.
and now i love swimming. i can't wait to go swimming.

biz tedcilerin bu krizle ilgili ne yapacağını görmek için sabırsızlanıyorum.
i can't wait to see what we tedsters do about this crisis.

zeljko, "eve gidip eşime ve çocuklarıma kavuşmak için sabırsızlanıyorum.
"i could hardly wait to get home to my wife and children.

ama şimdi sağlıklıyım ve formumu yeniden en iyi düzeye çıkarmak için sabırsızlanıyorum.
but now i am healthy and looking forward to getting back to my best form.

bu nedenle romada bulunan sizlere de müjdeyi elimden geldiğince bildirmek için sabırsızlanıyorum.
so, as much as in me is, i am ready to preach the gospel to you that are at rome also.

biz gerçekten de bu konunun bir parçası olduğumuzdan heyecanlıyız. ve bu heyecanlı aktivitenin başlaması için sabırsızlanıyorum.
and we're really thrilled about the opportunity to be part of this, and can't wait to see what comes out of this exciting, exciting activity.

burada güneş enerjisinden faydalanabilme potansiyeli gerçekten inanılmaz, ve ben bunun yollarını bulmak için sizinle tartışmak için sabırsızlanıyorum.
it's just unbelievable what the potential is to take advantage of solar energy there, and i'm really excited to talk more about finding ways we can help with that.

o gün için sabırsızlanıyorum sizin yanınızda oturup bizim oluşturabileceğimiz bir dünya için, yeni araçlarımızla ve kendimiz hakkında yapabileceğimiz yeni buluşlarla.
i look forward to the day that i can sit beside you, easel-side, watching the world that we can create with our new toolboxes and the discoveries that we can make about ourselves.