検索ワード: yenik (トルコ語 - 英語)

kız üzüntüye yenik düştü.
the girl was overcome with grief.

tom aniden korkuya yenik düştü.
tom was suddenly overcome by fear.

bunun üzerine onları yenik düşürdü.
however, he has power over them.

nihayet, onları yenik ekin yaprağına çevirdi.
and he made them like eaten straw.

o günaha yenik düşmek için yeterince zayıf.
he was weak enough to succumb to temptation.

sonunda onları, yenik ekin yaprağı gibi kıldı.
and he made them like eaten straw.

dedem bu yıl ölümcül bir kansere yenik düştü.
my grandfather succumbed to a terminal cancer this year.

İliryalılar İ.Ö. 1. yüzyılda roma işgaline yenik düştüler.
the illyrians fell to roman conquest during the 1st century bc.

Çevre bakanı laszlo borbely doğaya yenik düşüldüğünü kabul etti.
environmental minister laszlo borbely conceded defeat at the hands of nature.

allah buyurdu: "Çık oradan. yenik düşmüş ve kovulmuş olarak.
"begone," said (god), "contemptible and rejected!

bunun üzerine rabbine: "ben yenik düştüm, yardım et!" diye yalvardı.
he therefore prayed to his lord, “i am overpowered, therefore avenge me.”

hırvatistan andora'yı 3-0'la ezerken, arnavutluk gürcistan'la karşılaştığı maçtan 3-0 yenik ayrıldı.
croatia beat andorra 3-0, while albania lost to georgia by a score of 3-0.

annesi bir bit yeniği sezmiş olmalı.
her mother must have smelled something fishy.