検索ワード: containere (ノルウェー語 - トルコ語)

andre containere.
diğer depolardan.

en pdf om containere.
- bu siteden bir pdf indirmiş.

alt er jo ikke zeelands containere.
bunların hepsi zeeland konteyneri değil.

at vi smugler folk i containere?
İnsan kaçakçılığı yaptığımızı mı?

hun tror vi smugler folk i containere.
bizim konteynerler içinde insan kaçırdığımızı sanıyor.

vi leverer 300 containere sirka, ja.
onları 3 ayrı konteynıra dağıtacağız.

-det er ingen flere containere her.
siktir git! hadi ya? asıl sen siktir git!

det må være over tusen containere der inne.
burada binlerce konteynır olmalı.

99% av containere bruker fire eller tre tall.
kasaların %99'unda üçlü yada dörtlü sayı dizilimi kullanılır.

hundrevis av containere er fraktet rundt om i norge.
biz gemiyi kontrol edemeden yüzlerce konteyner norveç'in dört bir yanına dağılmış.

de vill at vi skal sjekke noen containere som ble lastet sent.
gemiye geç yüklenen bazı konteynırlara göz atmamızı istiyorlar.

70 containere ble sendt nordover fra stavanger til forskjellige steder.
brix diyor ki, 70 konteyner stavanger'dan kuzeydeki farklı yerlere yollanmış.

skipet forlot singapore med 246 containere, men det ankom med 247.
gemi singapur'dan 246 konteynerle ayrıldı ama 247 taneyle yanaştı.

men det er 1000 containere på det skipet og vi vet ikke hvilken det er.
fakat o gemide yaklaşık 100 tane kargo konteyneri olacak ve sinir gazının hangisinde olduğunu bilmiyoruz.

kjøpt og solgt på svartebørsen, pakket i containere, smuglet, misbrukt.
kara borsada alınıp satılmış. küçücük kutulara tıkılmış. kaçırılıp, kötü davranılmış.

tre containere i måneden. havnearbeiderne vet hvilke containere som kommer, og unngår inspeksjon.
ayda 3 koli, liman işçileri hangilerinin içeri gireceğini bilir ve tek yapmaları gereken şey kolileri denetime sokmadan geçirmek olur.

(klikk penn) any-hvem, når du gutter ferdig å spille hardy boys, ikke glem å betale denne billetten for de åpne alkohol containere.
her neyse çocuklar, dedektifçilik oynamayı bitirdiğinizde... arabada açık alkollü içecek bulundurma ile ilgili kestiğim bu cezayı ödemeyi unutmayın.

- har han tenkt å flytte den containeren?
Şu çöp konteynırını kaldırmayı düşünmüyor mu hiç? hadi ama anne.