검색어: beluisteren (네덜란드어 - 터키어)

beluisteren
dinlemek

we beluisteren het.
dinleyelim.

momenteel te beluisteren
Şu anda Çalan

je moet dit beluisteren.
- duymak senin de hakkın.

je voicemail beluisteren?
- sesli mesaj mı?

- het antwoordapparaat beluisteren.
telesekreterimize bakalım.

ik kon het niet beluisteren.
dinleyemedim.

beluisteren we de rest ook?
geri kalan bölümünü de dinleyelim mi?

blijf alle frequenties beluisteren.
radyolar çalışmaya başladı mı diye frekansı kontrol etmeliyiz.

hoe kunnen we ze beluisteren?
peki bunu nasıi dinleyeceğiz?

- dan beluisteren we het bandje...
sonra kasetini dinler... otur yerine.

- kara, dit moet jij ook beluisteren.
- olamaz. - kara, bunu dinlemen gerek.

ik moet even wat berichten beluisteren.
mesajlarıma bakmam lazım.

hé meiden, kom eens iets beluisteren.
hey nora gel bak sana bişey dinleticem.

- u kunt het beter zelf beluisteren.
bence kendiniz dinleseniz daha iyi olur.

de toespraak van de leider beluisteren.
- son toplamadan bu yana... - başkan'ın konuşmasını dinliyorum.

- kan dit beluisteren terwijl ik schrijf.
yazarken bunu dinleyebilirim.

misschien moeten we het omgekeerd beluisteren.
belki de bunu tersinden dinlemeliyizdir.

om je berichten te beluisteren, toets een.
mesajlarınızı dinlemek için 1'e basın.

directeur lieber liet ons de opnames beluisteren.
müdür lieber çocuklarımızla yaptığı görüşmeleri bize dinletti.