검색어: voorverkoop (네덜란드어 - 터키어)

voorverkoop support
satış öncesi sorular

alleen nog voorverkoop toegang.
sadece özel biletler.

- 50 dollar bij de ingang, geen voorverkoop.
kapıda nakit. veresiye yok.

dus moet ik de voorverkoop afdekken met contant geld.
ben de açığı kapatmak zorunda kaldım. vadeli satış açığını kapatmak zorundaydım.

churchill schwartz is 8% gedaald in de voorverkoop.
churchill schwartz hisseleri açılış öncesi işlemlerde % 8 aşağıda seyrediyor.

moeten er stappen tegen de voorverkoop worden genomen?
İlk adımı biz mi atmalıyız?

we moeten de online verzoeken omhoogdrijven. - ja, voorverkoop.
o zaman, Çok hisli bebek'in internetteki çekiciliğini arttırmamız gerek.

rinne festival de voorverkoop voor het rinne festival is al begonnen.
rinne festivali satışları çoktan başladı bile.

met sasha binghams kontje en borsten... halen we in de buitenlandse voorverkoop al winst.
sasha bingham'un güzel yüzü ve harika memeleriyle daha filmin bir sahnesini bile çekmeden ülke dışında bu filmi satıp, paranın amına koyacağız.

uitgeven is niet meer wat het geweest is. je moet al bekend zijn, en het goed doen in de voorverkoop.
sorun şu ki yayıncılık eskisi gibi değil.

de voorverkoop van het boek nam toe na de eerste explosie... waarbij anita gray om het leven kwam, de assistente van mr lenez.
kitabın ön satışları ilk patlamanın ardından fişek gibi fırladı. o patlama bay lenez'in yardımcısı anita gray'in ölümüne sebep olmuştu.

het idee is om het model zoveel mogelijk in de voorverkoop te doen... en dan 'n lening af te sluiten bij de bank voor de bouw.
bu fikirle maketten olabildiğince ön satış yapıp sonra banka kredisiyle inşaata başlayacağım.