검색어: forehavende (덴마크어 - 터키어)

- uafsluttet forehavende.
bitmemiş bir iş yüzünden.

dit forehavende er ulovligt.
yasak alana giriyorsunuz. orada kalın.

- dit forehavende er fint nok.
yaptığın şeyin yanlış olduğunu sanmıyorum.

- vores forehavende er hemmeligt.
ama yaptığımız gizli olacaktı.

et forehavende, jeg mislykkedes totalt med.
fena halde başarısız olduğum bir girişim.

et ædelt forehavende midt i en krigstid.
savaş döneminde yapılabilecek onurlu bir davranış.

det er et farligt, men sjovt forehavende.
İnsanların çırak bir kasap yerine bir cerraha ihtiyaçları olacak.

dit forehavende her er i allerhøjeste grad afsluttet.
seni bilgilendireyim, buradaki işin bitmek üzere..

og hvem betaler os for det dødsdømte forehavende?
peki böylesine bir intihar çabası için kim bize ödeme yapacak.

jeg har rigtig godt nyt om vores lille forehavende.
ve, doug, küçük yatırımımızla ilgili çok iyi haberlerim var.

i har alle svoret troskab mod mig og mod det forehavende.
hepiniz bana ve bu amaca sadakat yemini ettiniz...

hvis vort forehavende lykkes får alle andel i bjergets rigdomme.
muvaffak olursak şayet dağ'ın tüm zenginliğini sizinle paylaşacağım.

denne gang gennemførte hun sit forehavende og satte alt i brand.
bir yıl önce de burayı ateşe vermeyi denemiş ve başaramamıştı.

nu afslutter vi pops forehavende, om vi så får destroyere på nakken.
pop'un kaçırdığı fırsatı değerlendirip, ödeşebiliriz. muhripleri tekrar yollayabilirler, ama o şu anda tam yenecek bir lokma.

jeg må videre med mit forehavende før de andre opdager, jeg er her.
diğerleri benim burada olduğumu fark etmeden önce, kendi işimle ilgilenmeliyim.

Årtier efter bjergningen har usa og rusland stadig ikke afsløret ubådens forehavende.
yüzeye çıkarıldıktan yıllar sonra geminin gerçek niyeti rus ve amerikan hükümetleri tarafından gizli tutuldu.

med vedlagte dokument skulle du kunne afslutte dit forehavende og vende hjem til yell county.
ekteki doküman, işlerini bitirip yell'e dönmen için yeterli olacaktır.

det er fordi, når først du har ordnet dit forehavende her, vender du ikke tilbage.
çünkü buradaki işin bitince geri dönmeyeceksin.

først skal i have tak, fordi i vil deltage i vores forehavende som utvivlsomt forløber gnidningsløst.
Öncelikle... kusursuz bir şekilde gerçekleşeceğine emin olduğum... bu girişimde yer aldığınız için çok teşekkürler.

et forehavende han normalt klarede fint men denne morgen var han måske for blid for en af kyllingerne gjorde modstand.
aman tanrım! bu onun genellikle çok başarılı tamamladığı bir görevdi. ama o özel sabah, onun dokunuşları biraz nazikti herhalde.