검색어: forkynde (덴마크어 - 터키어)

- du skal forkynde.
- vaaz vereceksin.

hvem skal forkynde den?
kim tebliğ edecekmiş?

"imidlertid vil vi forkynde...
- bu arada biz de açıkla...

jeg skal forkynde denne stævning for dem.
size bir mahkeme davetiyesi vermem gerek.

"jeg vil forkynde dit navn for mine brødre.
"senin adını kardeşlerime duyuracağım."

endelig kan jeg forkynde, at i alle er lige.
sonunda hepinizin eşit olduğunu ilan edebiliyorum.

vicesheriffens kom for at forkynde en stævning til dig.
Şerif yardımcısı, size belgeleri getirdi.

ja, jeg vil forkynde din retfærd og dine gerninger;
bunların size yararı olmayacak.

imidlertid vil vi forkynde, hvad vi lønligt har besluttet.
bu arada biz de açıklayalım gizli tuttuğumuz kararımızı.

du skal til firenze og forbyde ham at forkynde guds ord.
floransa'ya gidecek ve onu vaaz vermekten men edeceksin.

for han har salvet mig til at forkynde evangeliet for fattige.
"zavallı insanlara yardım etmemi istiyor.

herre, åben mine læber, så skal min mund forkynde din pris.
alçakgönüllü ve pişman bir yüreği hor görmezsin, ey tanrı.

han skal herliggøre mig; thi han skal tage af mit og forkynde eder.
o beni yüceltecek. Çünkü benim olandan alıp size bildirecek.

jeg kommer fra københavns byret. jeg har en stævning at forkynde dem.
Şehir mahkemesinden geliyorum ve size bir tebliğim var.

en sjælden mulighed for, du selv kan forkynde for provinsen, venter dig nu.
bütün bölgede kendini takdim etmenin nadir firsatlarindan biri bekliyor seni.

paulus, jesu kristi tjener, apostel ifølge kald, udtagen til at forkynde guds evangelium,
İsa mesihin kulu, tanrının müjdesini yaymak üzere seçilip elçi olmaya çağrılan ben pavlustan selam!

"en forkynder af evangeliet om ret for alle nationer. "
"bütün ülkelerin hakkı olan hakikati öğütlerdi."