검색어: tinejdžerke (보스니아어 - 터키어)

tinejdžerke.
ergen kızlar..

- dve tinejdžerke.
- İki genç.

i to tinejdžerke.
ergenlerden.

devojcice. tinejdžerke.
ergenlik çağında üç kız!

ja volim tinejdžerke.
sübyancı oldum resmen.

- to je za tinejdžerke.
mesajlaşma liseli kızlar içindir.

molitve jedne tinejdžerke
bir genç kızın dualarındaki

carter, to su tinejdžerke.
carter, onlar genç kız.

- samo su normalne tinejdžerke.
- onlar sadece sıradan buluğ çağındaki gençler.

zvuci kao film za tinejdžerke.
kız filmine benziyor.

trošiti dane hvatajući tinejdžerke?
günlerini sübyanlarla geçirerek mi harcayacaksın?

takođe i ime veštice tinejdžerke.
ayrıca genç bir cadının ismi. Üçü de "spellbox" dükkanında çalışıyor.

nismo patetične, napumpane tinejdžerke.
bizler acınası, hamile kalmış gençler değiliz.

- i tipove sa frizurom tinejdžerke.
ayrıca liseli kız saçı olan erkekler içindir.

ne vidim nikakve tinejdžerke ovdje.
ben genç kız falan göremiyorum burada.

mislila sam da su ti tinejdžerke dosadne.
yeni yetme kızların seni sıktığını düşünüyordum, john.

da, ja imam probleme kao i sve tinejdžerke.
evet, kızların tüm tipik ergenlik sorunlarını yaşıyorum...

definitivno je avantura biti otac dvije tinejdžerke.
İki genç kızın babası olmak kesinlikle bir macera.

osveta ce biti slađa od dupeta neke tinejdžerke.
İntikam, taze kıçından daha tatlı olacak.

laganje ti je poput senke za oči za tinejdžerke.
yalan, genç kızların sürmesi gibidir.