검색어: boosted (영어 - 터키어)

인적 기여

전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.

번역 추가

영어

터키어

정보

영어

security boosted in northern kosovo

터키어

kuzey kosova'da güvenlik artırıldı

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

nevertheless, police presence was boosted.

터키어

yine de alandaki polis sayısı artırıldı.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

security, communications boosted for nato summit

터키어

nato zirvesi İçin güvenlik ve haberleşmeye takviye

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

the good news has boosted optimism in zagreb.

터키어

İyi haber zagreb'de iyimserliği artırdı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

they also said co-operation between the two countries should be boosted.

터키어

liderler, iki ülke arasındaki işbirliğinin ilerletilmesine de karar verdiler.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

the reserves were partly boosted by the weakening of the dollar against the euro.

터키어

rezerv artışına kısmen doların euro karşısında güç kaybetmesi neden oldu.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

meanwhile, signs of economic progress have boosted the region's prospects.

터키어

ekonomik ilerleme göstergeleri de bölgenin şansını artırıyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

in response, rehn said the enlargement prospects boosted both political stability and economic reforms.

터키어

buna verdiği yanıtta rehn, genişleme umutlarının gerek siyasi gerekse ekonomik reformları hızlandırdığını söyledi.

마지막 업데이트: 2012-04-07
사용 빈도: 1
품질:

영어

the pixel size decreases and the sensitivity has to be boosted, often causing digital noise.

터키어

piksel boyutu düştükçe ışık hassasiyetinin yükselmesi gerekiyor ve bu da dijital noise üretiyor.

마지막 업데이트: 2011-05-12
사용 빈도: 1
품질:

영어

russian immigration in the 1990s boosted the classical music arena with new talents and music lovers.

터키어

1990’lardaki rus göçmenleri klasik müzik arenasını yeni yetenek ve müzik severlerle geliştirdi.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

a visit by prime minister nikola gruevski this month further boosted the rapport between ankara and skopje.

터키어

başbakan nikoal gruevski'nin bu ayki ziyareti ankara ile Üsküp arasındaki yakınlığı artırdı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

since the 2000s, the military relations with russian armed forces are boosted with the pakistan armed forces.

터키어

o zamandan beri, silahlı kuvvetler pakistan tarihinde belirleyici bir rol oynamıştır.

마지막 업데이트: 2016-03-03
사용 빈도: 1
품질:

영어

during a meeting in helsinki, the two officials agreed that bilateral economic co-operation could be boosted.

터키어

helsinki'de gerçekleşen görüşmede iki yetkili, ikili ekonomik işbirliğinin ilerletilebileceği konusunda anlaştı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

a series of major decisions by the european commission (ec) have boosted hopes across the western balkans.

터키어

avrupa komisyonunu (ak) aldığı bir dizi önemli karar, batı balkan ülkelerinde umutları artırdı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

booming tourism has also helped the country weather the global financial crisis, although experts differ on whether it has significantly boosted incomes.

터키어

turizmde yaşanan patlama ülkenin küresel krize dayanmasına da yardım etti, ancak uzmanlar bunun gelirleri önemli ölçüde artırıp artırmadığı konusunda farklı düşünüyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

commercial exchanges between the two countries significantly boosted state revenues in 2011, with a 26.7% increase from the previous year.

터키어

İki ülke arasındaki ticari alışveriş, 2011 yılında bir önceki yıla oranla %26,7'lik bir artışla devlet gelirlerini önemli ölçüde artırdı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

however, the 12% rise in revenue was below the corresponding increase in outlays, while an early easter holiday boosted march sales.

터키어

fakat %12'lik gelir artışı karşılık gelen gider artışının çok daha altında gerçekleşirken, erken paskalya tatili de mart ayı satışlarını artırdı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

a symbolically important football match between turkey and armenia on wednesday (october 14th) boosted hopes for normalising relations between the two neighbours.

터키어

türkiye ile ermenistan arasında 14 ekim Çarşamba günü oynanan sembolik açıdan önemli futbol karşılaşması iki komşu ülke arasındaki ilişkileri normale döndürme umutlarını artırdı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

영어

reuters also quotes pollster srbobran brankovic as saying tadic's showing had put a "strong wind in his sails" and boosted his chances.

터키어

reuters'in aktardığı diğer haberlerde, seçim yorumcusu srbobran brankoviç'in tadiç'in "yelkenlerine güçlü bir rüzgar doldurup" şansını artırdığı şeklindeki sözler yer aldı.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

경고: 보이지 않는 HTML 형식이 포함되어 있습니다

영어

betam's study shows that the government successfully boosted its revenues by almost 50% in the last seven years by imposing and consistently increasing the special consumption tax on alcoholic beverages.

터키어

betam'ın çalışması, hükümetin, alkollü içeceklerden Özel tüketim vergisi alıp, bu vergiyi sürekli olarak artırmak suretiyle, son yedi yılda gelirlerini başarılı bir şekilde yaklaşık yüzde 50 oranında artırdığını gösteriyor.

마지막 업데이트: 2016-01-20
사용 빈도: 1
품질:

인적 기여로
8,920,824,310 더 나은 번역을 얻을 수 있습니다

사용자가 도움을 필요로 합니다:



당사는 사용자 경험을 향상시키기 위해 쿠키를 사용합니다. 귀하께서 본 사이트를 계속 방문하시는 것은 당사의 쿠키 사용에 동의하시는 것으로 간주됩니다. 자세히 보기. 확인