검색어: collapsed (영어 - 터키어)

collapsed
daraltılmış

all collapsed
tümü daraltılmış

tom just collapsed.
tom az önce çöktü.

the wall was collapsed
duvar yıkıldı

the bridge collapsed.
köprü yıkıldı.

he collapsed at her feet.
onun ayaklarına çöktü.

he collapsed to his knees.
o, dizlerinin üzerine çöktü.

however, asbc collapsed in 2007.
ancak, asbc oluşumu 2007 yılında dağılmıştır.

and they haven't collapsed.
kurduğu sistemler çökmedi.

tom collapsed because of the heat.
tom ısıdan dolayı çöktü.

the bank collapsed during the recession.
banka ekonomik durgunluk sırasında çöktü.

my left lung had collapsed when i was born.
doğarken sol akciğerim iflas etmiş.

within one year, the stock market collapsed.
bir yıl içinde, borsa düştü.

the house collapsed under the weight of snow.
ev karın ağırlığı altında çöktü.

in 1949 all the vaults and the northern pillars collapsed.
1949'da kilisenin sütunları ve mahzenleri çökmüştür.

or like him who passed by a town collapsed on its foundations.
ya da altı üstüne gelmiş, ıssız duran bir şehre uğrayan gibisini (görmedin mi?)

"this [kurdish opening] initiative has collapsed in diyarbakir.
milliyetçi hareket partisi (mhp) genel başkan yardımcısı ve meclis grup başkanı oktay vural setimes'a verdiği demeçte, "bu kürt açılımı girişimi diyarbakır'da çökmüştür.

in somalia, the central government collapsed and clan warfare broke out.
somali'de, merkezi hükümet çöktü ve klanlar arasında savaş patladı.

evidence of collapsed pingos in an area suggests that there was once permafrost.
bir alanda çöken pingo’nun kanıtı donmuş olduğunu göstermektedir.

according to reports, two houses collapsed and others suffered minor damage.
raporlara göre iki ev çökerken kimi evler hafif hasar gördü.