검색어: conversely (영어 - 터키어)

conversely, nigerian fans vented their disappointment.
tam tersine, nijeryalı taraftarlar hayal kırıklıklarını dile getirdiler.

conversely, in the case of poor results, programmes may be suspended.
bunun tersine, sonuçların olumsuz olduğu durumlarda, programlar durdurulabilir.

conversely, high-standard performance may lead to an increase in funding.
bunun tersine, kurumun performansının yüksek seviye olması finansmanda artışa neden olabilir.

conversely, the health and productivity of cows will be restricted by the factor most limiting.
tersine, ineklerin sağlığı ve verimliliği, en sınırlayıcı faktör tarafından kısıtlanacaktır.

conversely, if you have none of the three, the empty life, the sum is less than the parts.
buna karşılık, üçünden hiçbirine sahip değilseniz, boş bir hayat, toplam parçalardan da azdır.

conversely, the number of turkish companies operating in greece is roughly 15, with about 25m euros of investments.
buna karşın, yunanistan'da faaliyet gösteren türk şirketi sayısı 15 civarında ve yaklaşık 25 milyon avroluk yatırıma sahipler.

and conversely, only when you teach perspectives will a child be able to imagine and put themselves in the shoes of someone who is different from them.
diğer taraftan çocukların bakış açılarını genişletebilirsek ancak o zaman kendilerini başkalarının yerine koymayı öğrenebilirler.

for example, boys were 16 percentage points above girls in armenia and conversely, girls were 19 percentage points above boys in monaco.
söz gelimi, ermenistan’da erkekler kızların yüzde 16 puan üzerinde, monako’da ise kızlar erkeklerin yüzde 19 puan üzerindeydi.

conversely, it can focus rays directed at the focal point that is behind the mirror towards the focal point that is in front of the mirror as in a cassegrain telescope.
diğer bir taraftan, aynanın arkasındaki odak noktasından aynanın önündeki odak noktasına giden ışını, cassegrain yansıtıcısı gibi, yansıtabilir.

* fourier series — the substitution formula_39 transforms a laurent series into a fourier series, or conversely.
* fourier serileri – formula_26 değiştirimi, laurent serisini bir fourier serisine dönüştürür veya tersi işlemi de gerçekleştirir.

conversely — and in a global perspective — the conversion of forests and grasslands to agricultural land is one of the most important drivers for habitat loss and greenhouse gas emissions worldwide.
bu bağlamda, mekânsal planlama ve arazi dokusu yönetimi, topluluklar, bölgeler ve ülkeler çapında ekonomik faaliyetlerin, özellikle ulaşımla/taşımayla, enerjiyle, tarımla ve imalatla ilgili faaliyetlerin çevre üzerindeki etkilerinin dengelenmesine yardımcı olabilir.

althusser explains the reproduction of the relations of production by reference to aspects of ideological and political practice; conversely, the emergence of new production relations can be explained by the failure of these mechanisms.
althusser ideolojik ve politik uygulamaların durumlarına atıfta bulunarak üretim ilişkilerinin yeniden üretimini açıklar; bunun tersi olarak, yeni üretim ilişkilerinin ortaya çıkışı bu mekanizmaların başarısız olması ile açıklanabilir.

conversely, coastlines along north america such as those along the gulf of mexico coast from texas to florida, and asia such as the bay of bengal, have long, gently sloping shelves and shallow water depths.
aksine kuzey amerika boyuncauzanan sahiller örneğin teksas’dan florida’ya mexico-gulf ya da asya’ dakibengal-bay uzun, hafif eğimli raflar ve sığ su derinliklerine sahiptir.

conversely, extensive agricultural patterns, as seen in europe's traditional agricultural landscapes, have contributed to a higher species diversity at a regional level if compared to what could be expected in strictly natural systems.
diğer taraftan, avrupa’nın geleneksel tarım arazi dokularında görülen yaygın tarım düzeni, tamamen doğal sistemlerde olması beklenebilecek çeşitlilikle karşılaştırıldığında, bölgesel düzeyde daha fazla tür çeşitliliğine katkıda bulunmuştur.

a. unclear, unsuitable, or inconsistent assignment of decision-making and processing responsibilities to process participants. b. lack of empowerment of process participants, leading to process participants not being able to make necessary decisions without consulting several levels above in their organizational hierarchy. conversely, excessive empowerment may lead to process participants having too much discretion and causing losses to the business through their actions. c. lack of timely communication between process participants or between process participants and the customer.
yöntem (süreç) - sürecin tanımlanma veya anlaşılma şeklinden veya gerçekleştirilme şeklinden kaynaklanan faktörler. bunun bir örneği, belirli bir süreç katılımcısı a'nın başka bir b katılımcısının bir müşteriye e - posta göndereceğini düşünmesi, ancak b katılımcısının bunu göndermesi gerektiğinin farkında olmadığı için göndermemesidir. yöntem faktörlerinin olası alt kategorileri şunları içerir: