검색어: emblazoned (영어 - 터키어)

the banner emblazoned with "krg" is a more modern borrowing from western european heraldry.
banner "kby" ile emblazoned batı avrupa egemenliği dan daha modern bir borçlanma olduğunu.

a young man wearing a t-shirt emblazoned with "serbia" and the serbian coat of arms was sitting at another table.
başka bir masada, üzerinde "sırbistan" yazısı ve sırp arması bulunan bir tişört giymiş genç bir adam oturuyordu.

at every match, he was followed by his parents and two younger brothers wearing white sweatshirts, each emblazoned with one letter of his nickname – nole.
her maçta kendisine, takma adı olan nole'nin birer harfiyle süslenmiş beyaz uzun kolu tişörtler giymiş şekilde anne ve babasıyla iki küçük kardeşi eşlik etti.

if everybody in the developed world understood this graph, and emblazoned it on the inside of their foreheads, there would be no further societal argument about climate change because this is the story that counts.
gelişmiş ülkelerde herkes bu grafiği anlayabilseydi ve zihinlerinin bir bölümünü bu verilerle donatabilselerdi, iklim değişikliğiyle ilgili herhangi bir toplumsal argümanımız olmayacaktı. Çünkü aslolan, buradaki öykü.

the prosecutor also called for the launching of a court process against red star soccer club president vladan lukic for appearing at a match in a sweatshirt emblazoned with the lyrics of a fan song that, according to the prosecutor, is a call to violence.
başsavcı, kızılyıldız futbol kulübü başkanı vladan lukiç’e de dava açılmasını istedi. davaya gerekçe olarak ise, lukiç’in bir maçta şiddete teşvik edici nitelikte olduğu iddia edilen bir tezahürat yazılı bir sweatshirt giymesini gösterdi.

in athens, the scene of months of demonstrations and riots, protesters wore black shirts emblazoned with oxi, high school students turned their faces away from a reviewing stand, and people said they were defying their government, one they believe has collaborated with foreign powers and ceded its sovereignty.
aylardır gösterilere ve ayaklanmalara sahne olan atina'da, göstericiler üzerlerine ohi (hayir) yazan siyah tişörtler giydi, lise öğrencileri yüzlerini protokol locasından öteye çevirdi ve insanlar dış güçlerle işbirliği yaptığına ve egemenliğinden vazgeçtiğine inandıkları hükümetlerine karşı olduklarını söyledi.