검색어: exceptionally (영어 - 터키어)

mary is exceptionally attractive.
mary son derece çekici.

mary is an exceptionally beautiful girl.
mary son derece güzel bir kız.

tom plays the vibraphone exceptionally well.
tom vibrafonu son derece iyi çalar.

spahija: turkish representation is exceptionally strong.
spahija: türk takımı çok güçlü.

nikon s6 - exceptionally pleasant digital camera!
nikon s6 - sıradışı heyecanı uyandıran dijital kamera!

a very handsome prince met an exceptionally beautiful princess.
Çok yakışıklı bir prens istisnai güzel bir prensesle tanıştı.

working with the canon ixus 800 is proves exceptionally enjoyable.
canon ixus 800 is dijital kamera ile fotoğraf çekmek oldukça keyifli.

for a snapshot digital camera, it even performs exceptionally well.
bas-çek bir dijital kameraya göre beklenmedik bir performans sunmakta.

the female will usually lay 4–7 eggs (exceptionally 12).
dişiler genellikle 4 ila 7 (12 de olabilir) yumurta bırakırlar.

the jaguar has an exceptionally powerful bite, even relative to the other big cats.
jaguar, diğer kedilere göre bile oldukça kuvvetli bir çeneye sahiptir.

i found working with the nikon s6 digital camera an exceptionally pleasant experience.
nikon s6 dijital kamera ile çalışırken edindiğiniz tecrübelerden ekstra bir haz duyuyorsunuz.

iso 800 shots can be used easily and the canon ixus 65 performs exceptionally well up to iso 400.
fakat canon ixus 65 bu düşünceyi tamamıyla değiştirmiş durumda.

markovic was removed for what was described as his long record of grossly and exceptionally mismanaging public resources.
markovic kamu kaynaklarını istisnai ve büyük zarara yol açacak biçimde kötü yönettiği gerekçesi ile görevinden alındı.

the first comment often heard about the canon digital ixus 750 is that it is an exceptionally beautiful camera.
genellikle canon digital ixus 750 dijital fotoğraf makinesi ile ilgili yapılan ilk yorum bu ürünün sıradışı güzellikte bir tasarıma sahip olduğu şeklinde.

the past has been exceptionally difficult, he said, with innocent people suffering and unthinkable atrocities taking place.
lider, masum insanların acı çektiği ve hayal bile edilemeyecek zulümlerin yaşandığı geçmişin zorluklarla dolu olduğunu söyledi.

belgrade-based b92 also quoted him as saying that he held the american prosecutor in exceptionally high esteem as a professional.
belgrad merkezli b92 tarafından aktarılan sözlerinde vukceviç, amerikalı savcıya bir profesyonel olarak olağanüstü saygı duyduğunu belirtti.

delivers exceptionally low total cost of printing, making high performance mono laser printing technology affordable for medium to large businesses.
son derece düşük baskı maliyetlerine olanak tanıdığından yüksek performanslı tek renkli lazer baskı teknolojisini orta ve büyük ölçekli işletmeler için ekonomik hale getirir.

in order to tackle it, we have to have an exceptionally strong economy, with a large number of companies that could employ students.
Öğrencilere iş verecek çok sayıda şirketin faaliyet gösterdiği, son derece güçlü bir ekonomimizin olması gerekiyor.

"this year was exceptionally good, up 10 per cent from last year," said citluk winery executive director spomenka brkic.
citluk Şaraphanesi yöneticisi spomenka brkiç, "bu yıl mahsul çok iyiydi. geçtiğimiz yılın yüzde 10 üzerinde verim aldık.

it is an exceptionally important issue for us and will be a central part of the government's 2011 activities to be able to satisfy citizens' demands.
hükümet olarak bizim için büyük önem taşıyan bu konu, vatandaşların taleplerini karşılamaya yönelik 2011 yılı faaliyetlerimizin de temel parçalarından biri olacak.