검색어: gratifying (영어 - 터키어)

these days, those phones in our pockets are changing our minds and hearts because they offer us three gratifying fantasies.
bugünlerde, ceplerimizdeki o telefonlar akıllarımızı ve kalplerimizi değiştiriyor çünkü bize üç tatmin edici hayali sunuyor.

and if you have the right expectations and expectation management, we feel like it's going to be a pretty gratifying experience.
bizce çocuk sahibi olmakla ilgili doğru beklentiler içindeyseniz ve beklentilerinizi yönetebiliyorsanız, ebeveynlik tatmin edici bir deneyim olur.

but you realize you resubmit yourself to losing control in a really wonderful way, which we think provides a lot of meaning to our lives and is quite gratifying.
ancak farkettik ki, bu yeniden alışma dengeyi kaybetmenin en harika yolu hayatımıza kattığı anlam müteşekkir olmamızı sağlıyor.

so we took two copper stents and we put it in the artery of this pig, and let me show you the result that's very gratifying as far as people who have heart disease are concerned.
bu yüzden iki bakır stenti alıp domuzun arterine yerleştirdik, ve kalp krizi geçirenlerin merak etiiği gibi sonuçların çok tatmin edici olduğunu göstermeme izin verin.

it is "very gratifying" that libyan leader muammar gaddafi's son has told the truth, says one of the six medics who spent years jailed in the country.
libya'da yıllarca hapis yatan altı sağlık görevlisinden birisi, ülke lideri muammer kaddafi'nin oğlunun gerçeği açıklamasının "son derece memnunluk verici" olduğunu söyledi.

"the fact that a libyan -- and the son of qaddafi at that -- has told the truth is very gratifying and i thank him for it," dimitrova told ap.
dimitrova ap'ye verdiği demeçte, "bir libyalı'nın -yani kaddafi'nin oğlunun- gerçeği söylemesi son derece memnuniyet vericidir ve kendisine bunun için teşekkür ediyorum." dedi.

"it's very gratifying to listen to our macedonian graduates who are in touch with other classmates from other countries even today, four or five years in some cases after they were at the marshall center together," lebeau said.
lebeau, "marshall merkezinde birlikte eğitim görmelerinin üzerinden dört beş geçmesine rağmen, bugün bile diğer ülkelerden gelen sınıf arkadaşları ile irtibat halinde olan makedon mezunlarımızı dinlemek gerçekten çok memnun edici bir şey", dedi.