검색어: he solved the problem with ease (영어 - 터키어)

she solved the problem with ease.
kolayca sorunu çözdü.

he solved the difficult problem.
o, zor problemi çözdü.

he solved the problem by himself.
problemi kendisi çözdü.

he solved the difficult problem easily.
o, zor problemi kolayca çözdü.

he was able to solve the problem with ease.
o,kolaylıkla problemi çözebildi.

at last, she solved the problem.
sonunda, o, sorunu halletti.

i solved the problem in this way.
sorunu bu şekilde hallettim.

he won the race with ease.
o kolaylıkla yarışı kazandı.

he illustrated the problem with an example.
sorunu bir örnekle açıkladı.

and guess what -- they solved the problem.
ve tahmin edin ne oldugunu- soruyu cozebiliyorlar.

he debated on the problem with his parents.
sorunu ebeveynleriyle tartıştı.

he solved the problem in five minutes that i had struggled with for two hours.
benim iki saat uğraştığım problemi beş dakikada çözdü.

now what's the problem with this?
nesi yanlış bunun?

they didn't -- they solved the problem in chile.
bir sorun yok, Şili'deki sorun çözülmüş durumda.

let's discuss the problem with them.
onlarla sorunu tartışalım.

he solved all of the problems simply.
bütün problemleri kolaylıkla çözdü.

i solved the mystery.
gizemi çözdüm.

tom wants to discuss the problem with mary.
tom mary ile sorunu görüşmek istiyor.

one of the reasons was the problem with traffic.
buun nedenlerinden birisi trafik sorunuydu.

and the problem with that is that people freak out.
ve buradaki problem insanlar çıldırıyor.