검색어: hoping (영어 - 터키어)

... we are hoping.
" diye ses yaparak anlaşırlar.

i hope. i'm hoping.
umarım. umuyorum.

i was hoping to find you.
seni bulmayı umuyordum.

i know what you were hoping for.
ne umduğunu biliyorum.

i'm hoping that will happen.
onun olacağını umuyorum.

i have been hoping to hear from you.
sizden haber almayı umuyorum.

tom was hoping that mary would kiss him.
tom mary'nin onu öpeceğini umuyordu.

christofias hoping for cyprus solution this year
hristofiyas, kıbrıs meselesinin bu yıl çözülmesini umuyor

tom came to boston hoping to find a job.
tom bir iş bulma ümidiyle boston'a geldi.

pdk's haliti: hoping for a change
pdk'dan haliti: değişim umut ediyoruz

i was hoping i wouldn't run into tom.
tom'a rastlamamayı umuyordum.

romania hoping ec will drop judicial supervision mechanism
romanya, ak'nin yargı izleme mekanizmasını kaldırmasını umuyor

and erect castles hoping that you will live forever.
"ebedi kalırsınız diye sağlam yapılar mı edinirsiniz?"

belgrade hoping to begin eu entry talks in 2012
belgrad ab üyelik müzakerelerine 2012 yılında başlamayı umuyor

balkan contributors are hoping for another solid showing.
balkan katılımcılar sağlam bir performans daha umut ediyorlar.

everyone is hoping nothing bad will ever happen in japan.
herkes japonya'da artık kötü bir şey asla olmayacağını umuyor.

dh: wow! bf: hoping for a little more build.
bf: uuu! daha gelişmiş bir numara umuyorsun.

he's just really hoping that boots up and, you know ...
o gerçekten hızlandıracak bir şeyler umuyor ve bilirsiniz ...

i was hoping you and i could get to know each other better.
senin ve benim birbirimizi daha iyi tanıyabileceğimizi umuyordum.

bregovic explained that he wrote numbers hoping to cheer people up.
bregoviç, şarkıları insanları neşelendirme umuduyla yazdığını söyledi.