검색어: i i dont know (영어 - 터키어)

i dont know english
sen nasilsin

but i dont want
böyle olmuyo işte senin bi dil öğrenmen lazım

i-i profile
i-i profİlİ

i—i am god.
"hiç kuşkulanma ki ben allah'ım!

subdevices: %i/%i
altaygıtlar: %i/%i

i—i am your lord.
"ben şüphesiz senin rabbinim.

i -- i knew i had something.
ben -- bir şeye sahip olduğumu biliyordum.

and so i -- i did some experiments.
sonra bazı deneyler yaptım.

i—i am your lord. take off your shoes.
"gerçekten ben, ben senin rabbinim.

here are two sticks: i i3, three.
Örneğin; burada iki çubuk var: i i3, üç.

here are four sticks: i i i i 5, five.
Örneğin; burada dört çubuk var: i i i i 5, beş.

but i -- i also appreciate the diversity that you have here.
ve ben - ben ayrıca buradaki çeşitliliği de takdir ediyorum.

here are five sticks: i i i i i6, six.
Örneğin; burada beş çubuk var: i i i i i6, altı.

and say thou: verily i! i am a plain warner.
de ki: "ben apaçık bir uyarıcıyım."

here are six sticks: i i i i i i7, seven.
Örneğin; burada altı çubuk var: i i i i i i7, yedi.

here are eight sticks: i i i i i i i i 9, nine.
Örneğin; burada sekiz çubuk var: i i i i i i i i 9, dokuz.

and i! i have chosen thee hearken thou then to that which shall be revealed.
"ben seni seçmiş bulunuyorum; bundan böyle vahyolunanı dinle."

you just asked me why am i laughing and i did say hi with a smile face i dont speak your turkish i speak english so i dont really no wat to say
sadece neden bu kadar i söylemek hiç wat gerçekten değilsin ben gülüyor am ve i i İngilizce konuşmak için türkçe konuşmuyorsun bir gülümseme yüzüyle merhaba dedin bana sordu

and i, i mean, was just mortified -- because i was signed up for the 200, you know, which went off in a half hour.
ve, ben, yani , sadece mahçup oldum, ve -- çünkü 200 metre için kayıt olmuştum, bilirsin, yarım saatte biticek olan.

he became i. i. rabi professor of physics in 1994 and retired as rabi professor emeritus in 2000.
rabi professor" ünvanını aldı ve 2000 yılında emekliye ayrıldı.