검색어: i struggled, i learned, i changed (영어 - 터키어)

i suffered, i learned, i changed
acı çektim, öğrendim, değiştim.

i learned that when i was a kid.
onu bir çocukken öğrendim.

i changed my mind.
fikrimi değiştirdim.

i learned a lot from what i heard.
duyduklarımdan çok şey öğrendim.

i learned it from him.
onu ondan öğrendim.

i learned a lot from him.
ondan çok şey öğrendim.

that day, i learned what fear was.
o gün, korkunun ne demek olduğunu öğrendim.

but i borrow a lesson that i learned from him.
ondan öğrendiğim bir ders oldu.

i learned a lesson from it.
bundan bir ders çıkardım.

i learned about sharing. i learned about camaraderie.
paylaşmayı öğrendim. dostluğu öğrendim.

and i learned two interesting things.
ve çok ilginç iki şey öğrendim;

and she said, "i learned something today.
bana "bugün birşey öğrendim" dedi.

and i learned a key insight to character.
ve karakterin içyüzüne dair bir şey öğrendim.

"i know that i changed her life completely by offering her this chance.
"ona bu şansı vererek yaşamını tamamen değiştirdiğimi biliyorum.

and i learned football, volleyball, frisbee, lots of games.
ve futbol, basketbol, frizbi gibi bir çok oyun öğrenmiştim.

"* 1994 – ""i've forgotten everything i learned in school!
"* 1994 – ""i've forgotten everything i learned in school!

and finally i learned that thou shall pick and choose.
ve son olarak ogrendim ki, secmece yapacaksin.

and i learned that you could actually negotiate with people.
ayrıca insanlarla pazarlık edebileceğini de öğrendim.

i learned that success isn't a one-way street.
basarinin tek yonlu bir yol olmadigini ogrendim.