검색어: instead of giving the money, (영어 - 터키어)

of the money-
paranın-

i want time instead of money.
para yerine zaman istiyorum.

instead of
yerine

she fooled me into giving her the money.
parayı ona verdiğim için beni enayi yerine koydu.

hide the money.
parayı sakla.

and instead of sharing money, they become selfish.
ve para paylaşmak yerine, bencil oldular.

i have the money.
param var.

instead of allah?
onlara: "allah'ı bırakıp taptıklarınız nerededir.

send the money please
send the money please

he needed the money.
paraya ihtiyacı vardı.

because of giving alliances to the quraish.
(hiç değilse kendilerini) kureyş’i ‘bir araya getirip anlaştırdığı’

i've got the money.
param var.

where's the money?
para nerede?

let's share the money.
parayı paylaşalım.

what's the money range?
para menzili nasıl oluyor?

tom had no intention of giving up.
tom'un vazgeçmeye niyeti yoktu.

i got gloomy and thought of giving up.
Ümitsizdim ve vazgeçmeyi düşündüm.

are you afraid of giving alms before confering?
gizli (özel) bir şey konuşmanızdan önce sadaka vermekten korktunuz da mı yerine getirmediniz?

kirkov said that the practice of giving money or "presents" to state administrative officials must end.
kirkov, devlet idaresindeki yetkililere para veya "hediyeler" verilmesi uygulamasına bir son verilmesi gerektiğini söyledi.

but instead of giving thought to this, they disputed with one another concerning the people of the cave, some saying: "build a wall over them.
(bulanlar), o sırada kendi aralarında onların durumlarını tartışıyorlardı: "onların üstüne bir bina yapın!" dediler.