검색어: lad (영어 - 터키어)

he's a fine young lad.
o iyi genç bir delikanlı.

the lad leaned over and shouted into tom's ear.
delikanlı tom'un üzerine abandı ve kulağına bağırdı.

well done lad! you did it! you did it lewis!
aferin lewis. başardın. sen başardın lewis!

so they twain journeyed on till, when they met a lad, he slew him.
yine yürüdüler. nihayet bir oğlana rastladılar.

so they departed; until, when they met a lad, he slew him.
böylece ikisi (yine) yola koyuldular. nitekim bir çocukla karşılaştılar, o hemen tutup onu öldürüverdi.

so when they had passed on, he said to his lad, ‘bring us our meal.
(buluşma yerlerini) geçip gittiklerinde musa genç adamına: kuşluk yemeğimizi getir bize.

and as for the lad, his parents were believers and we feared lest he should oppress them by rebellion and disbelief.
"erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk."

and god was with the lad; and he grew, and dwelt in the wilderness, and became an archer.
Çocuk büyürken tanrı onunlaydı. Çocuk çölde yaşadı ve okçu oldu.

as for the lad, his parents were people of faith, and we feared lest he should plague them with transgression and disbelief,
"erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk."

as for the lad, his parents were believers; and we were afraid he would impose on them insolence and unbelief;
"erkek çocuğa gelince, onun ana-babası, mümin kimselerdi. bunun için (çocuğun) onları azgınlık ve nankörlüğe boğmasından korktuk."

i was, by the way -- i'm an essex lad, born and raised in essex in the u.k.
bu arada, ben bir essex çocuğuyum, doğma büyüme essex, birleşik krallık

"today the lads played like greeks; this is what we want to see, regardless of whether we lose every game," marinos from melbourne said outside the stadium.
melbourne'lu marinos stadyumun önünde verdiği demeçte, "bugün adamlar yunanlılar gibi oynadılar; bizim de görmek istediğimiz bu, her maçı kaybetsek bile." dedi.