검색어: minarets (영어 - 터키어)

those minarets are beautiful over there.
o minareler orada güzeldir.

remove these minarets and take them there.
kaldır bu minareyi oraya götür.

in certain countries, mosque minarets are being banned.
belli ülkelerde, cami minareleri yasaklandı.

the minarets and other parts of the building have been found near the city.
binanın minaresi ve diğer bölümleri kentin yakınlarında bulundu.

the courtyard was surrounded by a gallery on four sides, with four minarets on its corners.
avlu'nun dört tarafı bir galeri ile çevrildi, her köşeye bir minare dikildi.

states cannot ban opening worship places… on the other hand, minarets are integral parts of mosques.
devletler ibadethane açılmasını yasaklayamazlar. Öte yandan minareler camilerin ayrılmaz bir parçasıdır.

officials in turkey have spoken out against switzerland's referendum, which prohibits new minarets from being built.
türkiye'deki yetkililer İsviçre'de düzenlenen ve yeni minare inşa edilmesini yasaklayan referanduma karşı konuştu.

as of the date of the 2009 vote, there were four minarets in switzerland, attached to mosques in zürich, geneva, winterthur and wangen bei olten.
referandum tarihi itibariyle İsviçre'de zürih, cenevre, winterthur ve wangen bei olten'de dört minare bulunuyordu.

switzerland's decision sunday (november 29th) to ban the construction of minarets in the country sparked criticism from local muslims and those living abroad.
İsviçre'nin 29 kasım pazar günü ülkede minare inşa edilmesini yasaklama yönünde aldığı karar yerel ve yurtdışında yaşayan müslümanların eleştirilerine neden oldu.

the referendum doesn't affect existing minarets in the country, or hinder muslims from practicing their religion, however, many experts have spoken out against it, saying it violates religious freedoms.
referandum ülkedeki mevcut minareleri etkilememesine veya müslümanların dini görevlerini yerine getirmelerini engellememesine rağmen, birçok uzman dini özgürlükleri ihlal ettiğini ileri sürerek yasağa karşı çıktı.

minaret
minare