인적 번역의 예문에서 번역 방법 학습 시도.
전문 번역가, 번역 회사, 웹 페이지 및 자유롭게 사용할 수 있는 번역 저장소 등을 활용합니다.
do you really mean that?
gerçekten bunu mu demek istiyorsunuz?
마지막 업데이트: 2014-02-01
사용 빈도: 1
품질:
and we don't really understand what oil is, until you check out its molecules, and you don't really understand that until you see this stuff burn.
ve petrolün ne olduğunu anlamış değiliz, moleküllerini inceleyene kadar ve bu şeyin nasıl yandığını görene kadar tam anlamıyla anlamış sayılmazsınız.
and, mostly because people never really ask you, and when they do, you don't really think they want to know the truth.
ve bu çoğu zaman, insanlar gerçekten sormadığı için oluyor, ve gerçekten sorduklarında, gerçeği öğrenmek istediklerini düşünmüyorsunuz.
i mean, you know it's you because you wink and it winks, and you know it's a mirror, but you don't really recognize yourself as yourself.
elbette aynadakinin kendiniz olduğunu biliyorsunuz çünkü siz göz kırpınca o da göz kırpıyor ve karşınızda ayna olduğunun farkındasınız fakat kendinizi, kendiniz olarak tanıyamıyorsunuz.
because if you look at a brain with your naked eye, you don't really see how complex it is, but when you use a microscope, finally the hidden complexity is revealed.
Çünkü beyne çıplak gözle bakarsanız, ne kadar karmaşık olduğunu görmezsiniz, ama mikroskop kullanırsanız, saklı karmaşıklı açığa çıkar.
but let's face it, when you've watched it once maybe, or twice, you don't really want to watch it again, because you know how jack bauer is going to defeat the terrorists.
ama kabul edelim, bir kere izlediğinizde -- veya iki kere olabilir -- bir daha seyretmeyi hakikaten istemiyorsunuz, çünkü jack bauer'in teröristleri nasıl alt edeceğini biliyorsunuz.
it doesn't mean that you're not talented and that you don't make creative and business decisions about what you will and won't do and where you want to go.
bu demek değil ki siz yeteneksizsiniz ve neyi yapıp neyi yapmayacağınızla ve nereye gitmek istediğinizle ilgili yaratıcı ve mesleki kararlar almıyorsunuz.
it's similar to being a vocalist, except instead of it coming out of your throat, you're controlling it just in the air and you don't really have a point of reference; you're always relying on your ears and adjusting constantly.
theremin çalmak vokalist olmaya benziyor tek fark sesiniz gırtlağınızdan çıkmıyor, onu sadece havada kontrol ediyorsunuz ve gerçek bir referans noktanız yok; siz her zaman kulağınıza güvenerek onu ikide bir ayarlıyorsunuz.
even if you don't know what the parts are, puzzling out what they might be for is a really good practice for the kids to get sort of the sense that they can take things apart, and no matter how complex they are, they can understand parts of them and that means that eventually, they can understand all of them.
İçindeki parçaların ne olduğunu bilmeseniz bile ne işe yaradıklarını çözmeye çalışmak çocukların, nesnelerin parçalara ayrılabileceğini anlamaları için çok yararlı bir çalışmadır. ve ne kadar karmaşık olursa olsun, parçaları tanıyabildikleri için bütünü kavrayacaklardır.